Evet Londra ‘da ilk altı günümüzü geçirdik. Sadece bir gün yağmur yağması çok sevindirici idi. Salı günü indikten sonra süper marketten alışveriş yaptık. Sainsbury gerçekten büyük ve herşeyi bulabileceğiniz bir yer. Dikkatli davranır ve gereksiz renk cümbüşüne kendinizi kaptırmazsanız mantıklı bir şekilde alışverişi bitirebiliyorsunuz. Geçici olarak Kensington Bölgesi ‘nde kalıyoruz ki ilk bir aylık bir hediye gibi.
We spent the first six days in Londra. It was great that it rained just for one day. After having landed in Tuesday, we did shopping at a supermarket. Sainsbury is a really large place in which you can find everything. If you play safe and don’t be fascinated by the riot of colour, you can logically complete your shopping. We temporarily stayed in Kensington region and it was like a present for a month.
Normalde Londra’nın en pahalı ve turistik bölgelerinden biri. Gece erken yatıyorum ve sabah metro da günlük bilet alıp işe gidiyorum. Metro sistemi inanılmaz gelişmiş. Sadece metro ile ilgili biraz daha deneyim kazandıktan sonra bir yazı yazmak istiyorum. Nelere dikkat edilir vs gibi.
It is normally one of the most expensive and touristic regions of London. I slept early in the night and went to work after buying a daily ticket for metro. The metro system is incredibly advanced. After experiencing more, I want to write about metro to explain the points to pay attention etc.
Ofisim Victoria Tren İstasyonu‘nun hemen karşısında büyük camlı bina olan Cardinal Palace iş merkezinde bulunuyor. Ofise geliyorum ve gerekli işlere başlıyorum.
My office is located in Cardinal Palace Trade Center which is the glazed building opposing Victoria train station. I came to the office and started to work.
Tabii en önemlisi banka hesabı açmak, bununla ilgili gerekli dokümanları NatWest’e sağlıyorum. Banka hesabınız yok ise burada hiç bir işinizi halledemezseniz.
The most important thing is to open a bank account of course. I provided the necessary documents for NatWest. If you don’t have a bank account, you cannot settle your affairs here.
Öğlen arkadaşım Özlem’in desteği ile Oyster Card almayı başarıyorum. Aylık sınırsız otobüs ve metro kullanımı 99 pound. Bunun için metroda sıraya girmeniz ve bir form doldurmanız lazım. Bunun için bir şifre belirleyip internetten kartınızı kaydetmeniz ise kaybolması durumunda yeniden çıkarmanızı sağlıyor. Bitiş tarihi üzerinde yazıyor ve hemen ödeme yapıp bir sonraki ay da kullanmaya devam ediyorsunuz. Gene günlük, haftalık bilet ve kart almanız mümkün. www.tfl.gov.uk/oyster
I achieved to take an Oyster Card with the support of my friend Özlem in the afternoon. The limitless bus and metro usage for a month is 99 pounds. For this, you must line up in the metro and fill up a form. Setting a code and registering your card in the internet provide you to demand a new card if it is lost. Expire date is written on the card. You pay immediately and continue to use it next month. It is possible for you to take daily or weekly ticket or card. www.tfl.gov.uk/oyster
Victoria Bölgesi ‘nde tüm restoranlar mevcut. Hızlı bir kahve sandviç için EAT, Pret-a –manger ve ITSU bulunmakta. Yemek dışarıda pahalı. Şirket bu konuda çalışanları için dışarısına kıyasla üç katı ucuzlukta bir kafeterya ile bizi destekliyor.
All restaurants are available in Victoria region. There are EAT, Pret A Manger and ITSU for a quick coffee or sandwich. Eat out is expensive. The company supports us with a three times cheap cafeteria compared to places outside.
Victoria Tren İstasyonu ‘nda her yere tren var ve içerisinde her türlü dükkan bulunmakta. Buradan bir Orange pay as you go card (ön ödemeli) telefon kartı alıyorum; Sedef için. Ayrıca www.lebara.co.uk isimli bir operatörden ise dakikası 1p karşılığında Türkiye’yi aramak mümkün. 5 Pound verip 500 dakika konuşacağımız bir kart daha alıyoruz. Şirket ise çok merak ettiğim Windows Phone 7 ve Orange hattımı veriyor. Hala laptopı alamasamda…
There are train services from Victoria Train Station to everywhere and it has every kind of stores inside. I bought an Orange pay as you go card (prepaid) for Sedef from here. Besides, it is possible to call Turkey in exchange for a pound from an operator called Lebara (www.lebara.co.uk). We bought another card with which we could talk for 500 minutes in exchange for 5 GBP. The company gave me a Windows Phone 7 about which I was really curious and an Orange line though I still couldn’t take the laptop.
Perşembe günü ise sabah erken kalkıp Borough House denen yerde polise kaydımızı yapıyoruz. Vizeyi alınca üzerinde 7 gün içerisinde polise kaydolmanız gerektiği yazıyor. Pasaport ile gidiyorsunuz. Fotoğrafınızı çekiyorlar ve 34 pound karşılığında size bir doküman veriyorlar. Bu doküman ile daha sonra yerinizin değişikliklerini sürekli olarak güncellemeniz gereken bir evrak.
In Thursay, we got up early and checked into the police in Borough House. When we took the visa, we saw that it was written on it that we must check into the police within 7 days. You must go with your passport. They took your photograph and gave you a document in exchange for 34 GBP. It is a document which you must update your location changes in it.
Sabahları gerçekten trafik kalabalık, metroya biniş inanılmaz zor oluyor. Özellikle London bridge istasyonlarında inanılmaz bir kalabalık ile itiş kakış gidiyorsunuz. Tüm herkes kitap ve gazete okuyor. Herkes sıkışıklığa karşı saygılı, inmeden kimse
binmiyor ve herkes çıkanlara yol veriyor. Yoğunluk saat 9:30 gibi bitiyor.
The traffic is dense in the morning and it is extremely difficult to get on the metro. The station of London Bridge is very crowded and you go hustle and bustle. Everyone reads books and gazettes. They are respectful to the crowd, no one gets on until people inside the metro get off and everybody makes way for people who get off. Density ends at 9:30pm.
Cuma günü ise iş çıkışı Bucca di lupo isimli italyan restoranına gidiyoruz. Muhteşem bir atmosfer, kalitesine göre fiyatlar çok uygun ve Türk erkek arkadaşı olan bir resepsiyonist kız sayesinde barda iki kişilik yer buluyoruz.
We went to an Italian restaurant which is named as Bucca di lupo in Friday after work. It was a magnificent atmosphere and prices are suitable considering its quality. We found a two person place in a bar with the help of a receptionist girl who has a Turkish boyfriend.
Rizotto, et proschitto ve deniz mahsulü ile karnımızı doyuruyoruz. Tam italyan mutfağı, ses , gürültü ve çok çalışma ve mutfak önünüzde. Gerçeten güzel bir yemek yedikten sonra eve dönüyoruz.
We ate our fill with risotto, meat prosciutto and sea food. It was a typical Italian kitchen with noises, hard work and open kitchen. After having eaten a really delicious meal, we turned back to home.
Cumartesi gün Nottinghill’de ve biraz bölgeyi gezerek geçiyor. Bu bölge çok güzel olmasına ragmen çok popüler ve kiralar çok yüksek.
We spent Saturday in Nottinghill by touring the region. Though this region is so beautiful, it is so popular and rents are very high.
Nottinghill filmindeki kitap dükkanı, BBQ, Otto Lenghi gibi popular dükkanlar gerçekten çok güzel. Electric Brasserie’de bir şeyler içip sokakları geziyoruz.
Popular stores such as the book store in the Nottinghill movie, BBQ and Otto Lenghi were so nice. We drank something at Electric Brasserie and wandered in the streets.
Özellikle Klasik Arabalar ve sevdiğim araçları tek tek fotoğraflıyorum.
I took photographs of classic cars and vehicles that I like one by one.
Akşam ise Kensington’da Anglesea Arms ‘da birşeyler içiyoruz ve PJs’de standart bir yemek yiyiyoruz.
We drank something in Anglesea Arms in Kensington in the evening and ate a standard meal in PJ’s.
Pazar Islington ve Angel Bölgesi ‘ni gezmekle geçiyor. Bu bölge çok hoşumuza gidiyor. Caravan isimli kafede kahvaltı ediyoruz.
We toured Islington and Angel region on Sunday. We liked so much this region. We ate our breakfast in a café named Caravan.
Daha sonra tüm bölgeyi arşınlıyor ve sokak sokak onlarca kiralık ev adresi topluyoruz. Ben gene enteresan arabaların fotolarını çekmeye devam ediyorum.
Then we strode through the whole region and collected tens of tenement addresses by walking the streets. I went on taking photographs of interesting cars again.
Akşam üstü Hyde Park’ta orta mesafe bir koşu yapıyorum. 1 Saatte yavaş tempo ile etrafı gezerek 10 km yapıyorum. Park dolu, bisiklete binenler ve gezenler, top oynayanlar ve piknik yapanlar, tüm milletlerden insanlarla dolu. Özellikle Barclays Bank’ın sponsor olduğu şehir bisikletleri ise çok popular. Senede 45 pound ile abone oluyorsunuz. Daha sonra ilk 30 dakikası ücretsiz her noktaya gidebiliyorunuz.
I made a middle distance race in Hyde Park towards evening. By running at a slow pace in an hour, I wandered 10 kilometres. The park is full of bicyclists and people who wander, play ball, make picnic and from all nations. City bicycles for which Barclays Bank is sponsor are especially so popular. You can subscribe in exchange for 45 GBP in a year. Then you can go to every place freely for 30 minutes.
Dergi ve magazinler ise İngilizlerin en büyük hastalığı diyebiliriz. Yüzlerce çeşit var ve senelik abonelikler daha ucuz. Umarım atm kartım geldiğinde özellikle üç dergiye abone olacağım. Bunlar : Trail, Trail Running ve Men’s Running dergileri. Cep telefonu paketleri çok ucuz ve çok yaygın.
We can say that journals and magazines are the biggest ambition of English people. There are various kinds of them and annual subscriptions are cheaper. When my atm card comes, I will subscribe to three magazines. These are Trail, Trail Running and Men’s Running. Mobile phone packages are very cheap and common.
Ancak şebeke kalitesi berbat. Türkiyeyi çok arayacağımıza eminim. 3G demeye bin şahit lazım ve gerçekten çoğu servis çok yavaş. İçme suyu olarak Volvic’i öneririm. Gazete almanıza neredeyse gerek yok , metro çıkışlarında sabah akşam her türlü gazete veriliyor.
However, the quality of the network is awful. I’m sure that we will crave for Turkey. 3G is so inefficient and most of services are really too slow. I suggest Volvic as drinking water. There is almost no need to buy a gazette because every kind of gazettes is given in metro exits all the time.
Yanınızda sürekli şemsiye, dezenfektan ve selpak bulunması önemli. Metro sıcak girerken kalın üstünüzü çıkarın. Güvenli ancak Soho civarında koşarak Iphone ve güzel telefonları ile oynayanların elinden kapkaç yapıldığını duyduk.Reklam pazarı inanılmaz gelişmiş, her yerde reklamlar var. Ve metroda şaşkına dönebilirsiniz. Ancak faydalı, örneğin Lebara telefon hattını orada keşfettim. Sokaklar temiz, zaten kiracı bile olsanız council tax denen senede 1.000 pounda yakın bir masraf ödüyorsunuz ki bu da sizin bölgenizin temizlenmesini sağlıyor. Fakir mahallelere yakın oturan iyi mahalleler daha pahalı ödüyor ve bu bölgeleri sübvanse ediyor.
It is important that you always have umbrella, disinfectant and napkins. It is hot inside the metro; remove your heavy clothes when you get on. It is safe but we heard that Iphones and good mobile phones were knocked off around Soho. Advertising sector is extremely advanced, advertisements are everywhere. You can be stumped in the metro. But they are useful, for example I discovered Lebara phone line. Streets are clean and though you are a tenant, you pay almost 1000 GBP annually under the name of council tax and it provides your region to be cleaned. Rich neighbourhoods which are close to poor neighbourhoods pay more and subsidise them.
Tags: Londra ‘da Yaşam, İngiltere Gezisi, Sainsbury, Kensington Region, Victoria Tren İstasyonu, Bucca di Lupo, Nottinghill, Klasik Arabalar, Angel Region
pekin azer
Nisan 4, 2011 at 7:27 pm
Have fun….. Hope you enjoy UK… Hope to see you soon in London….
Evren
Nisan 4, 2011 at 8:05 pm
ellerine saglık emre abi cok keyifliydi.
Sadık
Nisan 4, 2011 at 9:57 pm
Emre güzel yazmışsın görmüş kadar oldum vallahi :)
yeni yaşantınızda herşey gönlünüzce olsun…
Mehmetcan Kavut
Nisan 5, 2011 at 8:15 am
Emreciğim; ellerine sağlık, okurken sanki şöyle yukarlardan biryerden sizi izledim ve oraları yaşadım. Dilerim çok mutlu ve başarılı bir yaşantınız olur..
Erim Bikkul
Nisan 5, 2011 at 8:19 am
Kardeşim, bu yazdıkların sayesinde bir gün oralara yolumuz düşerse işlerimizi kolayca halledebiliriz. Ayrıntılar süper…
Kişisel potansiyelini garp ellerinde daha da hakkıyla yansıtabilmen dileğiyle sevgiler, Sedef’e de selamlar!
Levent BENAL
Nisan 5, 2011 at 9:02 am
sevgili Emre,
Beni yıllar öncesine tekrar götürdün,teşekkürler..
umarım,herşey yolunda gider..
oradaki zamanı en iyi şekilde değerlendireceğinden eminim..
sana ve sedef’e alanya’dan kocaman şans ve sevgiler..
Mustafa ve Ruya
Nisan 5, 2011 at 11:14 pm
Selamlar,
Londranin guzel bir reklami olmus. Bundan iyisi olmaz zaten:)
Daha cok gezilecek ve yapilacak sey var. Canli bir sehirdir Londra.
Gorusmek uzere….
Bir Dost
Nisan 8, 2011 at 11:13 pm
Lebera & Lyca candır.
Sarhoş olmadığınız müddetçe SOHO’da sorun olmaz. Sizi çağıranlarla fazla ilgilenmeyin; sokak başlarındaki zenciler özellikle (old compton street tehlikeli olabilir).
Oralarda pedicab işini yapan bir çok Türk var, selamı esirgemeyin. :)
Alışveriş için dükkanların (sainsburry, lidl vs) internet sitelerini inceleyin. Özellikle hafta sonları bazı ürünlerde çok iyi indirimler olabiliyor, bunları takip edebilirsiniz.
Giyim için TK Maxx’ı öneririm -> Croydon şubesi özellikle.
Bazen de karşınıza ne çıkacağını bilmediğiniz için yardım kuruluşlarının alışveriş dükkanlarında (charity shop) çok güzel ürünler olabiliyor.
İmkanınız varsa festivalleri, etkinlikleri kaçırmayın ve ayık kafayla gitmeyin (çakır keyf gitmek iyidir).
İngiliz bankalarına güvenmeyin, kendilerine göre haklı sebeplerle hesabınızı bloke edebilirler. Yastık altında paranız olsun.
Sigortacılık sistemi çok gelişmiş.
Londra pahalı bir şehir değil, sadece nereden ne alacağınızı bilmeniz gerekli.
Barclays’in bisikleriyle sürekli aktarma yaparak tüm yolculuğunuzu ücretsiz hale getirebilirsiniz.
Yolculuk için haftalık 99 pound vermeniz yersiz. Dilenen insanlarda her zaman bilet oluyor, onlardan 1 pound karşılığında günlük biletlerden alabilirsiniz. Eğer ellerinde yoksa bile 1-2 dakika içinde bilet bularak size geliyorlar. :)