Seyahat’e Çıkmadan Önce – SAĞLIK
SEYAHATE ÇIKMADAN ÖNCE ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER VE GİDİLEN BÖLGELERE GÖRE ALINMASI GEREKLİ AŞILAR
Malum Bayram tatili gelmeden sizlere faydalı bilgilerle donatmak boynumuzun borcu…
Buyrunuz efenim…
Seyahate çıkmadan önce gidilecek bölgeye özgü koşulları öğrenmenin ve alınması gereken sağlık tedbirleri hakkında bilgilenmenin sağlıklı bir tatil geçirmek için büyük önem taşıdığını unutmamak gerekir.
Şişelenmiş, ağzı kapalı ve mümkünse pastörize edilmiş meşrubatı tercih ediniz. Musluk suyu, doğal kaynak suyu ve hangi suyla yapıldığını bilmediğiniz buzlu içecekleri içmeyiniz. Eğer mutlaka içmek zorunda kalacağınızı düşünüyorsanız filtre veya iyot tabletleri kullanın. (açık alanlarda)
-İçmek için güvenli olmayan suları mutlaka kaynatınız.
– Musluk suyunun uygun şekilde klorlanmadığı veya hijyen ve sağlık şartlarının kötü olduğu bölgelerde, kaynatılmış su ile hazırlanan çay ve kahve gibi içecekler, kutulanmış veya kutulanmış veya şişelenmiş, ağzı kapalı ve mümkünse pastörize edilmiş meşrubatı tercih ediniz.
– Suyun bulaşık olabileceği yerlerde, buzun da bulaşık olabileceğini göz önüne alarak, içeceklere koymayınız.
Lütfen çok detaylı bu yazı için “devamını oku” tuşuna basınız…
– Ellerinizi sık sık su ve sabunla yıkayın
– İçecek kutusu veya şişelerinin dış kısmındaki su bulaşık olabilir. Bu yüzden ıslak kutu ve şişeleri açmadan önce kurulayınız ve içerken ağza doğrudan temas edecek yüzeyi öncelikle silerek temizleyiniz.
– Suyun bulaşık olabileceği yerlerde, dişlerinizi musluk suyu ile fırçalamayınız.
– Tazeliğinden ve kaynadığından emin olmadığınız gıdaları yemeyiniz.
– Çiğ veya iyi pişmemiş tüm yiyecekler bulaşık olma riski taşır. Bunları yemekten kaçınınız.
– Özellikle hijyen ve sağlık şartlarının yetersiz olduğu bölgelerde salata, pişmemiş sebze, pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri gibi yiyecek ve içeceklerden kaçınınız. Pişirilmiş ve hala sıcak olarak servis edilen yiyecekleri veya kendinizin soymuş olduğu kabuklu meyveleri yemeye özen gösteriniz.
– Sokakta satılan yiyecek ve içeceklerin tüketiminin hastalık riskini fazlasıyla arttıracağını unutmayınız.
Unutulmaması gereken kural: “Kaynatın, pişirin, soyun veya unutun gitsin”
– Bebekler için en güvenilir besin kaynağı anne sütüdür. Bebek memeden kesilmişse, kaynatılmış su ile hazırlanmış mama ile besleyiniz.
– Ambalajlı olarak satılan tüm gıdaların son kullanma tarihlerine dikkat ediniz.
– Yeterince tanımadığınız kişilerle cinsel temastan mutlaka kaçınınız.
– Şüpheli durumlarda (meni, vajinal akıntılar ve kan gibi vücut sıvılarıyla teması önlemek için) mutlaka prezervatif (kaput, kondom) kullanınız.
– Herhangi bir nedenle sağlık kuruluşuna başvurmanız durumunda sizin için kullanılan iğnelerin tek kullanımlık (disposable) ve aletlerin steril olmasına dikkat ediniz.
– Haşerelere karşı gerekli önlemleri alınız.
– Temizliği şüpheli sularda yüzmek veya bu sularla temas etmek çeşitli hastalıklara yol açabileceğinden temizliğinden emin olmadığınız havuz ve deniz sularında kesinlikle yüzmeyiniz.
– Özellikle kedi, köpek, maymun gibi hayvanlarla temastan kaçının ve ısırılmanız ya da yaralanmanız halinde hemen tıbbi otoritelere başvurun.
– Tatlı sularda yüzmekten kaçının. Tuzlu sular, her zaman daha güvenlidir. Mantar ve parazit enfeksiyonlarından korunmak için ayaklarınızı temiz ve kuru tutun.
AŞILAR
SARI HUMMA AŞISI
Hastalık, bağışık olmayan yetişkinlerde ölümle neticelenebilir ancak sarı humma aşısı yüksek oranda etkilidir ( yaklaşık %100). Sarı hummanın bulaşma riskinin olduğu bölgeler veya ülkelere giden her yolcunun aşı olması tavsiye edilmektedir. Ülke içindeki seyahatler için; kentlerden, sarı humma vakalarının sık görüldüğü alanlar olan Amerika’nın güneyi ve Afrika’ya yapılan yolculuklar için aşı olunması önerilmektedir. Bu durum, bu ülkelerde hastalığın resmi olarak rapor edilmediği hallerde de geçerlidir.
Sarı Humma Aşısı Kimlere Yapılır? Vakaların sık görüldüğü bölgelere giden tüm yolculara yapılır. 9 ayını doldurmamış bebekler için kullanılmaz, gebelikte kısıtlamalar vardır. Aşının türü : Canlı viral aşı 10 yılda 1 yapılır.
Aşı Uygulanmayanlar : Yumurta alerjisi; ilaç, hastalık ya da semptomatik HIV enfeksiyonundan dolayı bağışıklık baskılanması; önceki bir doza karşı aşırı duyarlılık; gebelik
Gitmeden Önce : Uluslararası aşılama sertifikası, aşılandıktan 10 gün sonra geçerlilik kazanır,
KOLERA AŞISI
Kolera aşısı herhangi bir ülkeye giriş için bir koşul olarak aranmaz. İki yeni ağızdan verilen kolera aşısı (canlı ve ölü) güvenli ve etkilidir. Lisanslıdırlar ancak sınırlı sayıda ülkede ticari olarak satılmaktadırlar, bu da, hastalığın yaygın olduğu yüksek risk altındaki bölgelere gidecek yolcular için bu aşının bir seçenek olmasını sağlar.
Geleneksel enjekte edilebilir kolera aşısı eksik, güvenilmez ve kısa süreli koruma sağlar; tavsiye edilmez.
Ölü aşı yolculuktan 3 hafta önce; canlı aşı yolculuktan 1 hafta önce tamamlanmalıdır. Aşı yapılsa bile yiyecek, su ve hijyenle ilgili sıkı önlemler alınmalıdır. Temiz içme suyunun ve yiyeceğin seçilmesi Kolerayı önlemede aşıdan daha önemlidir.
TİFO AŞISI
Tifo riskinin yüksek olduğu bölgelere gidecek yolcular, özellikle de bir aydan fazla kalacak kimseler, zayıf hijyen koşullarına maruz kalanlar ve Hindistan alt kıtasını ve antibiyotiğe dirençli organizmaların var olabileceği yerleri ziyaret edecek olan kimseler aşılanabilirler. Aşılanma yolculuktan bir hafta önce tamamlanmalıdır.
JAPON ENSEFALİTİ
Japon ensefaliti Aşısının koruyuculuğu yüksektir. Aşı hastalığın yaygın olduğu kırsal bölgelerde en az 2 hafta kalacak olan ve bir yaşın üzerindeki yolcular için gereklidir. Japon Ensefaliti Aşısı seyahate çıkmadan 10 gün önce yaptırılmalıdır.
MENENJİT AŞISI
Alt-Sahra menenjit kuşağındaki ülkelere gidecek tüm yolcular ile bulaşıcı hastalık riski altındaki öğrenciler aşılanmalıdır. Mekke’ye giden hacılar için menenjit aşısı zorunludur. Hacılardan dörtlü aşı (A,C,Y,W-135) sertifikası talep edilmektedir.Aşı yolculuktan 2 hafta önce yapılmalıdır.
TETENOZ AŞISI
Tüm yolcular aşılanmalıdır. İlk bağışıklık programı için üç doz DTP dünyaya gelişin ilk aylarında yapılır. Ek dozl
ar daha çok Td (yetişkin tip Difteri/Tetenoz Aşısı) olarak verilir ancak, 7 yaşında ve yedi yaşın üstündeki bireylere verilen tüm dozların Td olması gereklidir. Tetanos toksoid (TT) yerine genellikle travmayı müteakip derhal bir ek aşı Td dozu kullanılmalıdır. Bununla beraber, bu ek aşı, alınan en son dozun 5 (temizlenmemiş yaralar için) ile 10 yıl (temiz yaralar için) önce verilmesi halinde gerekmez.
DİFTERİ AŞISI
Tüm yolcular genellikle “üç aşı”-DTP (difteri/tetanos/boğmaca) olarak verilen aşının tarihine uymalıdırlar. İlk üç dozdan sonra, DT olarak 7 yaşına kadar ilave dozlar verilebilir, bu yaştan sonra düşük difteri muhteviyatına sahip bir aşı (Td) yapılır. Hem tetanos toksoid ve hem de difteri toksoid yaklaşık olarak her 10 yılda bir ek aşı olarak verilebilir.
POLİO AŞISI
Poliomiyelitin hala mevcut olduğu gelişmekte olan ülkelere gidecek tüm yolcular aşılanmalıdırlar. İki tür aşı vardır: inaktive (IPV) aşı enjeksiyon ile tatbik edilir, diğer tür ise ağızdan alınan türdür. (OPV). OPV üç tip canlı zayıflatılmış polio virüsten oluşur. Düşük maliyeti, aşının kolay tatbik edilmesi ve bağırsak bağışıklığındaki üstünlüğü dolayısıyla OPV, pek çok ülkede salgın poliomiyeliti kontrol etmek için tercih edilen bir aşı olmuştur. Opv ile sağlanan bağışıklık hayat boyu sürer. Geçmişte üç ya da daha fazla dozda OPV alan kimseler için, dünyadaki hastalıklı bölgelere seyahat eden yolculara tek bir doz polio aşısı verilmesi tavsiye edilir. Ayrıca Sağlık Bakanlığı Bağışıklama Danışma Kurulu Teknik Komitesi’nin 28 Haziran 2002 tarihli toplantısında; Ülkemizden Poliomiyelit (Çocuk Felci) Hastalığı dolaşımının olduğu ülkelere gidecek yolcuların 1 (bir) doz OPV aşısı ile aşılanması kararı alınmıştır. Bugün itibariyle uygulama kapsamına giren ülkeler: Pakistan, Hindistan, Nijerya, Çad, Sudan, Afganistan, Nijer, Orta Afrika Cumhuriyeti, Mısır, Benin, Burkino Faso, Fildişi Sahili, Bostwana, Kamerun, Gana, Gine, Mali, Yemen, Endonezya Aşı yolculuktan 4 hafta önce yapılmalıdır.
KUDUZ AŞISI
Kuduz aşısı iki farklı şekilde yapılır:
– Kuduz’a maruz kalma riski olanları korumak için; yani ön aşılama
– Kuduz’a maruz kalındıktan sonra, yani genellikle kuduz olduğu sanılan bir hayvanın ısırmasını takiben kuduz enfeksiyonunun yerleşmesini engellemek için; yani son aşılama Ön aşı bağışıklığı yüksek risk altındaki, kuduz virüsü üzerinde çalışan laboratuar çalışanları, veterinerler, hayvan bakıcıları ve vahşi doğa görevlileri ve kuduzun yaygın olduğu bölgelere seyahat eden veya buralarda yaşayan tüm bireylere uygulanır
HEPATİT B AŞISI
Aşı yüksek bulaşıcı hastalık tehlikesi bulunan bölgelere giden tüm yolculara uygulanmalıdır. Doğuştan çocukluğa değin de yapılabilir. Olası olarak enfekte olan kan yada kan türevli sıvılara maruz kalan ya da korunmasız cinsel ilişkiye giren kimseler özellikle risk altındadır. Ana risk aktiviteleri, insan kanına doğrudan maruz kalma olasılığı doğuran sağlık bakımını (tıbbi, diş, laboratuar ya da diğer); HBV tespiti için test edilmemiş kan alınmasını; ve uygun şekilde sterilize edilmeyen (örn. akupunktur, piercing, dövme ya da enjeksiyon ile ilaç kullanımı) diş bakımı ya da tıbbi müdahale ile ilgili iğnelere maruz kalmayı içerir. Yolculuk öncesi ikinci doz aşı, varıştan en az 2 hafta önce yapılmalıdır
Aşılanmamış herkese Hepatit B Aşısı tavsiye edilir.
HEPATİT A AŞISI
Aşı yüksek derecede hastalık riski olan bölgelere gidecek yolcular için tavsiye edilir, ayrıca hastalık kapma riski yüksek olanlar da aşı yaptırmaları için şiddetle yönlendirilmelidirler. Aşı kaynaklı antikorların, aşının yapılmasından sonra 2 haftadan önce tespit edilememesi nedeniyle, yolcular mümkünse yolculuklarından 4 hafta önce aşılanmalıdırlar. Daha sonra 6-24 ay arasında verilen bir ek aşı dozu da önerilmektedir. Bu programın en azından 10 yıl koruma sağlanması beklenmektedir.
Yüksek risk altındaki bölgelere acil bir seyahatin gerektiği durumlarda, ürünün bulunduğu yerde ilk doz aşı ile birlikte bir doz imünoglobülin (0.02 ml/kg) verilebilir.
GRİP AŞISI
Mevsimsel (kış ve bahar) bir influenza patlaması yaşayan herhangi bir bölgeye seyahat edecek tüm yolcular potansiyel olarak hastalığa yakalanma riskini taşırlar. Turistler de risk altındadır, çünkü genellikle kalabalık taşıtlarda yolculuk yaparlar ve kalabalık yerleri gezerler – her iki durumda da hastalığın bulaşması kolaydır. Yaşlılar, solunum ya da kalp hastalıkları olanlar, diabet melitus, ya da herhangi bir immunosuppressive durumu olan kimseler ve sağlık çalışanları özellikle risk altındadır. Bir influenzanın yolculuk sırasındaki etkisi yüksek oranda rahatsızlık vericiden ölümcüle kadar değişebilir. Riskli bölgelere gidecek yolcular seyahatten 2 hafta önce bir doz grip aşısı yaptırmalıdır.
GPS Nedir ? Nasıl Çalışır ?
GPS Sinyalleri
GPS Signals
GPS uyduları L1 ve L2 olarak bilinen, iki radyo sinyali gönderirler. Sivil kullanıcılar için yalnızca UHF bandındaki 1575.42 MHz frekansındaki L1 sinyali açıktır ve “p code” olarak bilinen kodu taşıyan L2 sinyalleri sivil kullanıma kapalıdır. GPS sinyalleri pseudorandom kod, ephemeris data ve almanak bilgisi olmak üzere üç tip bilgi içerirler. Pseudorandom code, alıcının hangi uydudan bilgi aldığını bildirir, uydunun ID numarası bilgisidir. Ephemeris data, uydunun çalışma durumu-performansı hakkında bilgi verdiği gibi, en önemlisi, konum belirlemeye yarayan “zaman” bilgisini de içerir. Almanak bilgisi ise söz konusu uydunun (ve diğer tüm uyduların) kaydedilmiş ve daha sonrası için hesaplanan yörünge bilgilerini içerir. Belli bir zaman sonra hangi uyduların “görülebileceği” hakkında bilgi verir.
GPS satellites send two pulses which are known as L1 and L2. For civil users, only L1 signal with 1575.42 MHz frequency in UHF band is open and L2 signals which carry the code being known as “p code” are close for civil usage. GPS signals contain three types of information which are pseudorandom code, ephemeris data and almanac information. Pseudorandom code reports from which satellite the receiver takes information and it is the ID number information of the satellite. While it gives information about the performance of the satellite, most importantly it also contains “time” information which serves for geolocation. Almacan information contains orbit information of respective satellite (and all other satellites) which has been saved and calculated for later. It gives information about which satellites can be “seen” after a certain time.
GPS Hayatı Nasıl Kolaylaştırıyor? How GPS makes it easier life? | |
İnsanoğlunun bulunduğu yeri bilmesi, bulunduğu yerden nereye gideceğinin planını yapabilmesi, bir diğerine yer tarif ederken referanslar gösterebilmesi; sosyal ve ekonomik ilişkiler açısından, medeniyetin ilk yıllarından beri her zaman gerekli olmuştur. “Konum” ve “bir adım sonra neyle karşılaşılacağı” bilinmezliklerine, imkanlar ve günün teknikleri dahilinde cevaplar bulmuştur. Konumu belirlemek için önceleri yıldızlardan, diğer coğrafi referanslardan faydalanılmış, gidilmemiş yerler hakkında da gezginlerin hikayelerinden ve en önemlisi de varolan haritalardan faydalanılmış. It has been always necessary since the first years of civilization in terms of social and economic relations that people know their location, can make the plan of the place which they will go and can show references while describing a place to another. It found answers to obscurities such as “location” and “the thing that they will encounter after a minute”. In order to define the location, stars and other geographical references were used in the beginning and stories of wanderers and most importantly existing maps were put account in terms of unvisited places. Günümüzde ise “konum” bilgisi daha hassas ve işlevsel biçimlerde elde edilmektedir. Şehir içindeki bir dağıtım elemanı, GPS e yüklenmiş rota sayesinde teslimatını kolayca yapabilmekte, daha önce hiç bulunmadığı bir coğrafyada keşifler yapan bir gezgin, Internet’ten indirdiği rota sayesinde su kaynaklarına, kamp noktalarına ve patikalara ulaşabilmekte; okyanusun ortasındaki bir gemi GPS sayesinde nerede olduğunu görebilmekte, rotasını planlayabilmektedir. In our time, location data is obtained through more sensitive and functional manners. A distribution personnel can easily make delivery thanks to the route which is loaded on GPS. A wanderer who makes discoveries in a new geography can reach to water sources, camp areas and paths with the help of the route which he loaded from the internet. A ship which is in the middle of the ocean can see where it is through GPS and plan its route. |
GPS Kullanım Alanları | |
GPS Usage Areas GPS ler, konum bilgisinin önemli olduğu her alanda kullanılmaktadır. Savunma sanayi, haritacılık, jeoloji, uzaktan algılama, çevre mühendisliği, inşaat, altyapı çalışmaları, havacılık gibi alanlarda profesyonel (hata miktarları santimetre mertebesine kadar düşebilen) GPSler kullanılırken; turizm, doğa sporları, avcılık, telekomünikasyon, veri toplama vs. gibi alanlarda da 1-3 metre hassasiyetinde olan el GPSleri kullanılmaktadır. GPS is used in every area in which location data is important. While professional GPS (in which errors can fall to centimetre level) is used in areas such as defense industry, cartography, geology, remote sensing, environmental engineering, constructing, infrastructure works and aeronautics, hand GPS which is sensitive between 1 and 3 metres is used in areas such as tourism, nature sports, hunting, telecommunication and data collection.
Kaynak: Eksen Harita www.mapist.com.tr |
Tags : GPS,GPS Kullanımı
Orienteering Nedir ?
Oryantiring veya doğduğu ülkenin dili olan İsveçce de ‘Orientering’, haritada işaretlenmiş hedefleri en hızlı bulmak üzerine kurulu bir spor. Koşturup durmak değil ama. Koşarken düşünebilmek, strateji kurmak çok önemli. Hangi yol daha hızlı? En kısa yol değil bu çoğu kere! Çalı ve dikenler çok acımasız. Kaybolmadan ilerlemek araziyi iyi okuyabilmeyi, haritayı üç boyutlu düşünmeyi gerektiriyor. Ve bütün bunları kalbiniz hızlıyken yapacaksınız! Boşuna demiyorlar “Orienteering koşarken satranç oynamaktır” diye.
İlk askeri olmayan yön bulma yarışması 1897de yapılmış ama yine de Orienteering’in gerçek doğumunun 1918 yılında Stockholm’de düzenlenen yarış olduğu kabul ediliyor. Yarışa, çoğu genç, 220 kişi katılmış. Bu yarış ile beraber “orienteering sporu” için kurallar şekillenmeye başlamış. İskandinav ülkelerindeki yoğun organizasyonlar ilk önce Sovyetler Birliği, İsviçre ve Macaristan’a sıçramış. Kuzey insanları bu sporu ne kadar mı sevmiş? 1940’lara doğru sadece İsveçte 380,000 kişinin orienteering yaptığını bilmek bir fikir verecektir! 1961 yılında kurulan Uluslararası Orienteering Federasyonu (IOF) bugün 60dan fazla ülkenin üye olduğu bir örgüt. Festival havasında geçen en büyük yarış ise İsveçteki O-Ringen 5 Gün yarışları: Günümüzde her sene 15 bin kişi katılıyor!
Oryantiring Türleri
Bir çok çeşidi vardır:
Kontrol noktalarını (hedefleri) bulma şekline göre: Sırayla(normal) – Skor (istediğin sırayla)
Yapılış şekline göre: Bireysel – Bayrak yarışı ayrıca orman/arazi veya park
Çıkış Şekline göre: Aralıklı olarak (interval ile) – Toplu çıkış
Dört temel oryantiring disiplini vardır:
1. Koşarak (koşarak-o, çoğunlukla yapılan oryantiring)
2. Dağ bisikleti ile (mtb-o)
3. Kayak ile (ski-o)
4. Tekerlekli sandalyeye uygun (patika-o)
Neler Gerekir?
Koşulacak arazinin haritası ve pusula şart olan malzemelerdir. Orienteering haritası normal topografik haritalardan daha detaylı ve özel renklerde basılan haritalardır. Ölçeğin dünya standardı 1/15000dir. Bu haritada kesik ağaç kökleri, sık çalılar ve oturma bankları gibi detaylar kolaylıkla görülebilir.
Pusula’dan kastımız askeri pusulalar ve ya antika olanlar değil tabiki! Modern sportif pusuların tabanı şeffaftır ve iğnenin içinde durduğu kapsül dönerek kullanımı kolaylaştırır. Pusulanın iğne kalitesi hızlı ve hassas yön bulmayı sağlar. Parmak pusula harita ve pusulayı tek elinizle kullanmanızı sağlar. Basit bir plaka pusula yeni başlayanlar için yeterlidir.
Kıyafet, ormanda koşmaya uygun olmalı. Hem hareketi engellemeyecek, hem ısıyı dışarı atabilecek hem de çiziklerden koruyacak. Serin havalarda sentetik eşofmanlar olabilir ama sentetik taytlar en idealleridir. Üzerinizde polyester kumaştan yapılmış uzun kollu bir giysi olması terlediğiniz zaman üşütmenizi önler.
Ayakkabınız orman için koşmaya uygun olmalı. Mümkün olduğunca yumuşak toprak ve yapraklar arasında kaymayacak taban yapısında, düşük bilekli bir model olmalı. Ayakkabınızın üzerine diz altına kadar bacağınızı koruyan tozlukları takarsanız dikenlere karşı daha korunaklı olursunuz.
Dikkat Edilecekler?
Orienteering çoğu zaman bir saati aşan bir aktivitedir. Öncesinde aç olmamak ve sıvı almak daha fazla keyif almanızı sağlar.
Harita ve pusulaya gereğinden fazla konsantre olmamalısınız. Hedefiniz harita ile araziyi örtüştürerek hiç pusula kullanmadan gideceğiniz yönü bulmak olmalı. Bunun için çalışmak şarttır.
Harita ve araziyi beraber gözlemleyin, her an harita üzerinde konumunuzu işaret edebiliyor şekilde orienteering yapın.
En önemlisi: Düşünebileceğinizden daha hızlı koşmayın! Çoğu dünya şampiyonu hafif ama sürekli bir tempoda koşarak HİÇ hata yapmadıkları için şampiyon olmuşlardır.
İOG Hakkında
Açılımı İstanbul Orienteering Grubu olan İOG, İstanbul’da orienteering sporuna gönül vermiş gönüllülerin oluşturduğu amatör bir spor grubu olarak 2000 ilkbaharında kuruldu. Pazar günleri Belgrad Ormanında düzenli buluşma ve antrenmanlar yapan İOG üyeleri, bu sporun Türkiye’de tanınması, yaygınlaşması ve gelişmesi için çaba sarf etmektedir.
İOG, 2003 Ekim ayı itibarı ile İstanbul Orienteering Grubu Spor Kulübü Derneği olarak daha kurumsal bir yapıya kavuşmuştur. Etkinliklerden haberdar olup katılmak isteyenler turkey_o@yahoogroups.com adresini kullanarak internetten haberleşir.
Kaynak: Adventure Republic www.meceracumhuriyeti.com
MTB ile Orienteering
Nedir?
Dağ bisikleti kullanılan oryantiring türüdür. Katılımcı bisikleti ile bütün kontrol noktalarını ziyaret ederek parkuru tamamlar. Kontrol noktalarındaki hedefler dağ bisikletinin gidebileceği patika ve yollara yerleştirilir.
Kimler Yapabilir?
Bisiklete binebilen herkes! Kişinin fiziksel gücü ve harita okuma becerisine göre çeşitli zorlukta parkurlar hazırlanır. Kendi tecrübe ve becerinize göre parkur seçebilirsiniz.
Özel Malzeme Gerekir mi?
Bir dağ bisikleti, bisiklet kaskı ve tamir kiti zaten standart bisiklet malzemeleri. Ek olarak bir pusula hata olasılığını azaltır. Silva 19 gibi ataç tipi bir pusula en ideal seçimdir. Haritayı rahat okumak için gidona bir harita tutucu takılabilir, bunu bir mukavva ve plastik gergi bantları ile evde kolayca yapabilirsiniz.
Harita Okumak Zor mudur?
Hayır! MTB-O haritaları şehir planlarına çok benzer. Renk ve semboller kolay okunur. Hedefler hep yol ve patika üzerinde olduğu için temel mantık sağa dön-sola dön şeklindedir. Eğer normal bir karayolu haritasını okuyabiliyorsanız kolayca okuyabilirsiniz. Haritayı hızlı okumak ve hızlı yön bulmak için bir miktar tecrübe kazanmanız gerekebilir.
Özel Sürüş Becerileri Gerekir mi?
Hayır. MTB-O yapabilmek temelde için pedal çevirebilmek, vites değiştirebilmek ve fren yapabilmek gerekir. Türkiye’de düzenlenen parkurlarda bu temel bisiklet sürüş tekniklerini uygulayabilen, hızını kendi ve bisikletinin limitleri içinde tutan herkes varış çizgisini görecektir.
Bisiklet Ayakkabısı ve Özel Pedal Gerekir mi?
Hayır, şart değil. İsterseniz özel ayakkabı ve pedalınızı kullanabilirsiniz. Harita okumak için sıkça durmanız gerekeceği için rahatça pedaldan çıkartamıyorsanız tavsiye etmeyiz.
Nasıl Giyinmeliyim?
Rahat kıyafetler. Bol pedal çevireceksiniz. Sıcaktan ve terden bunalmayacağınız, ıslandığında hızla kuruyan sentetik kıyafetler daha performanslı olacaktır. Kalın giyinmek performansınızı da düşürür. Bisiklet ile ilgili web sitelerinden ve bisiklet mağazalarından daha detaylı bilgi alınabilir.
MTB-O için İpuçları
- Hızlı gitmek değil hatasız gitmek önemlidir.
- Haritayı okuyup rotanızı planlamadan hareket etmemelisiniz.
- Haritanın renk ve sembollerini yarışın başında anahtardan (lejand) bakarak öğrenin.
- Haritadan koptuğunuzda (kaybolduğunuzda) nerede olduğunuzu bileceğiniz bir yere yönelmelisiniz. Ör: Belirgin yol, tepe, meydan, vs.
- Yol ayrımlarında gideceğiniz yolun yönünü pusula ile kontrol etmek, yanlış saptığınızda kaybedeceğiniz büyük zamanı önler.
- Haritayı okurken sürüş güvenliğinden vazgeçmeyin. Sürerken okuyamıyorsanız durun.
- Haritanızı katlayarak hem kolay taşıyın, hem de gereksiz bölümler dikkatinizi dağıtmasın.
- Mümkünse harita platformu edinin veya yapın.
- İlk 3 noktaya yavaş gidin.
- Başka yarışmacıların sizin kategorinizde olduğunu veya doğru gitiğini bilemezsiniz, takip etmeyin ve etkilenmeyin.
- İşin eğlenceli kısmı kendi yolunuzu bulmaktır. Hep kendi doğrularınızı izleyin.* Bilgilerwww.o-tr.net internet sitesinden alınmıştır.
Kayaklı Orienteering
Nedir?
Kayaklı oryantiring dayanıklılık gerektiren ve pist dışında yapılan bir kış sporudur. Yaz sezonunda yapılan diğer oryantiring disiplinleriyle benzerdir. Kısaca kayak-o denen kayaklı oryantiring yüksek seviyede fiziksel ve zihinsel form gerektirir. Elit seviyedeki bir kayaklı oryantiringci mükemmel kayabilme ve harita okuyabilme becerisine ve bu ikisini kombineli kullanabilme kabiliyetine ihtiyaç duyar. Atlet her yarışta yüksek bir hızla yüzlerce rota seçeneğini arasından birine karar vermek zorundadır.
Çeşitli nitelikte kayak pistleri hazırlanır. Yarışma boyunca kayaklı oryantiringciler bir kontrol noktasından diğerine en hızlı şekilde varacakları rotaya karar vermek zorundadırlar. Rota seçimi kayak pistinin nitelikleri, eğim, mesafe dikkate alınarak yapılır. Tüm bunlar haritadan okunabilmelidir.
Fiziksel kondisyon göz önünde bulundurulduğunda kayak-o maraton koşusu yada mukavemet kayağı ile karşılaştırılabilir. Kayaklı oryantiringde başarılı olabilmek için atlet tüm kayak tekniklerinde (Klasik stil, serbest stil ve iniş – dönüş teknikleri) usta olmalıdır.
Kayak-o Dünya Şampiyonaları her çift sayılı yıllarda düzenlenmektedir ve tek sayılı yıllarda da Dünya Kupası organize edilmektedir. Program bayan ve erkekler için uzun mesafe, orta mesafe, kısa mesafe, sürat koşusu ve bayrak yarışından oluşur.
Kayaklı Oryantiring geçmişi 1890lara dayanan, uzun süreli gelenekleri olan bir spordur. Kayak-o 1949 yılında olimpik spor olarak tanınmıştır.
Gerekli Malzeme:
Yarış ekipmanları: Kayak-o sporcuları mukavemet kayakçıları gibi aynı tür yarış kayakları, batonları, kıyafetleri, ayakkabıları ve bağlamaları (kayakla ayakkabıyı birbirine birleştiren kısım) kullanır.
Harita tutucu: Özel dizayn harita tutucuları yarışta son hızla kayarken haritanın okunabileceği şekilde göğüse yerleştirilir.
Harita: Organizatör tarafından hazırlanan harita uğraması zorunlu kontrol noktalarını gösterir. Harita bir yarışmacıya en hızlı hangi rotadan gideceğini karar verebilmesi için ihtiyaç duyduğu pistin niteliği, eğim, mesafe gibi tüm bilgileri verebilecek şekilde tasarlanır.
Pusula: Pusula kayakçının koluna yada harita tutucuda taşınır.
Kontrol kartı: Kontrol kartı yarışmacının koluna bağlanır. Her kontrolde yarışmacı kontrol noktasını ziyaret ettiğini ispatlayabilmek için kontrol kartını zımbalar.
Pusula ve Yön Bulmak
Pusula, Dünyamızın manyetik alanı etkisiyle çalıştığı için, yere paralel tutarak kullanılması gerekir.
Pusula‘yı doğru tutuş, pusulanın yön oku (yani pusulanın önü) vücudumuzun önünde ve tam karşımıza bakacak şekilde olmasıdır. Pusula‘yı eliniz veya bileğiniz ile değil, bütün vücudunuzu çevirerek döndürmelisiniz. Aksi takdirde bir miktar sağa veya sola kayarak ilerlersiniz.
Elektro manyetizma prensibi ile çalışan pusula yüksek gerilim hatları, radyo vericileri, GSM telefonları, vb manyetik alan üreteçlerinin yakınında doğru çalışmaz. Aynı nedenden dolayı taşıtlar, çelik yapılı binalar ve hatta demir malzemeli bir masa manyetik iğneyi saptıracaktır.
Pusula‘yı güçlü mıknatıs ve üreteçlerden (hoparlör, trafo, vb) uzak tutmak gerekir. Pusula iğnesinin manyetikliği bozulduğunda dengeye gelme süresi uzayabilir, hatta bazı durumlarda tam ters yön gösterebilir. Pusula‘lar sıcaklık ve basınç değişimlerinden de etkilenirler. Kapsül içindeki sıvı 1500mt yükseklikten sonra içinde kabarcıklar oluşturmaya başlar. Genelde tekrar alçalınca bunlar kaybolur. Ancak aşırı sıcak ve soğuk koşullarda uzun süre kalan pusula‘larda oluşan kabarcıklar kalıcı olabilir. Pusula‘ların yaz aylarında araçların ısınan bölümlerinde saklanması ömrünü hızla bitirebilir.
Pusula‘lar şiddetli darbelerden de etkilenebilir: Kapsül veya diğer bölümleri kırılabilir, iğne yuvasından çıkabilir. Sert darbelerden korumanız gerekir.
Pusula ile yön bulmak 4 temel başlıkta toplanabilir:
– Pusula‘da Açı Ayarlamak
– Harita Üzerinde Pusula Açısı Ayarlamak
– Kerteriz Almak
– Arazide Açı Ölçmek
– Kerteriz Takip Etmek
Kerteriz; Bir noktadan diğerine giderken yönümüzü belirlemek için kullandığımız derece cinsinden açıdır. Referans olarak gerçek kuzey çizgisi alınır ve ona göre ölçülür. Başka deyişle, manyetik kuzey (pusulanın manyetik iğnesinin gösterdiği yön) ile hedef nokta arasındaki açıdır.
Pusula‘da Açı Ayarlamak
Verilen bir açıyı pusula‘da ayarlamak için: döner bilezik üzerinde uygun rakamın (kerteriz açısı) referans çizgisi ile kesiştirilmesi demektir. Örneğin; Eğer pusula‘nızı 45 dereceye ayarlamanız söylendi ise yapmanız gereken şudur: Pusula‘nızı çıkartıp döner bilezikteki 45 rakamını referans çizgisi ile çakıştırırsınız. Bu açıyı sizin bulmanız gerekebilir. Bunu elinizdeki haritadan ya da doğada karşınızdaki bir yerden ölçebilirsiniz
Harita Üzerinde Pusula Açısı Ayarlamak
Haritada belirlediğiniz bir noktadan diğerine hangi açı ile gideceğinizi bulmak için; Başlangıç ve varış noktalarını bir çizgi ile birleştirin. Üzerinde gitmek istediğiniz bu hayali çizgi pusula‘nın uzun kenarına gelecek şekilde pusulayı haritaya yerleştirin. Kerteriz açısını bulmak için döner bileziği döndürerek üzerindeki kırmızı “N” harfini haritanın kuzeyine getirin. Kapsül içindeki paralel çizgiler haritanın kuzey-güney çizgilerine paralel olacaktır, ok haritanın kuzeyini gösterecektir. Bileziği kenarındaki referans çizgisine denk gelen açıyı okuyun.
Kerteriz Almak – Arazide Açı Ölçmek
Diyelim ki, ilerideki bir tepeye çıkmak istiyorsunuz. Aranızda belirgin bir coğrafi engel yok ama ormanın içine girdiğinizde ağaçlar zirveyi görmenize engel olacak ve siz ormanın içinde yol bulmakla uğraşıp vakit kaybetmek istemiyorsunuz. Zirvenin kerterizini almalısınız.
Kerteriz almak için pusula‘yı, gidilen yön oku zirveyi gösterecek şekilde elinizde tutmanız gerekir. Daha kolay ve hassas ölçüm yapmak için pusulayı göz seviyenizde tutabilirsiniz ama pusula tabanının yere tam paralel olması gerektiğini unutmayın. Döner bileziği çevirerek manyetik kuzey ibresi ile kuzeyi gösteren “N” işaretini ve kırmızı oku çakıştırın. Çakışma noktasında kapsül içindeki çizgiler ile iğne paralel olacaktır. Böylece manyetik kuzey ile hedef arasındaki açıyı, kerteriz açısını bulursunuz.
Kerterizi Takip Etmek
Önceden harita üzerinden okunmuş veya arazide alınmış kerteriz açılarını ya da kendi aldığınız kerterizi kullanarak arazide pusula ile ilerleyebilirsiniz. Örneğin eğer sapakta indiğinizde 60 derece ile yaklaşık 10 dakika yürüyüp uygun bir kamp alanına varacağınız söylendi ise yapmanız gereken şudur: Sapakta indikten sonra pusulanızı çıkartıp döner bilezikteki 60 rakamını referans çizgisi ile çakıştırırsınız. Sonra pusula‘nın tamamını (yürüyeceğiniz için vücudunuzu da) döndürerek, manyetik iğnenin kuzey ucu ile bilezik üzerinde “N” (kuzey) işaretini çakıştırırsınız. (Silva pusulalarda kuzeyi göstermesi gereken bütün bu bölümler kırmızıdır ve hızlı çalışırlar). Pusula‘nızın üst kısmında yer alan “gidilen yön” okları size kamp alanının yönünü göstermektedir. Bu hedefe gitmek için bazı noktalara dikkat etmeniz gerekir ama merak etmeyin biraz çalışma ile pusula kullanımında serileşirsiniz.
Alınmış kerterizi izlemek teorik olarak basittir ama hepimiz biliriz ki arazide uzakta belirgin görünen noktalar örneğin bahsettiğimiz zirve, biz ilerledikçe görünmez olurlar ve yön şaşırabiliriz. Ara sıra pusula‘dan yapacağınız yön kontrolü çok sağlıklı olmaz. (Bakınız Pusula‘nın Sınırlı Kullanımı, sayfa W) Hiç hata yapmamak için pusulayı hep elimizde tutmamız gerekir. Onun yerine ilerlemeniz gereken hayali bir çizgi üzerinde belirgin noktalar saptayıp devam etmek daha kolaydır. Mesela, berlirgin bir ağaç tam olarak ilerleme hattınızdaysa, ilk önce ağaca gidersiniz. Bunu yaparken ağacı görerek bir gölün çevresinden dolaşabilirsiniz, biraz sağa ya da sola kayarak köprü geçebilirsiniz. Ağaç birinci kerteriz noktanızdı ve yanına geldiğinizde pusula‘ki kerteriz açısı yine varmak istediğiniz noktayı, zirveyi göstermektedir. Zirveyi göremeseniz bile başka ara kerteriz noktaları belirleyerek adım adım hedefe varabilirsiniz.Orman içinde yürürken sıklıkla pusula‘yı kullanarak ilerleme yönünüzün doğru olduğunu kontrol edin.
Kerteriz ya da hedef açısını takip etmek demek, yürürken sürekli olarak okuduğumuz açıya sadık kalmamız demektir. Pusula‘nın bileziğini kaydırmak, pusula‘ya bakmadan yürüyüp hattan çıkmak ve sonra tekrar eski açıya bakmak bizi yanlış yerlere götüren basit hatalardan ikisidir. Sadece pusula açısına bakarak ile ilerlemek, zorunlu bazı haller dışında hem pratik değildir, hem de pusula‘ya hakim değilseniz hayra alamet !
Modern pusula‘yı tasarlayan Gunner Tillander sayesinde artık pusula kullanmak çok kolay. İlk pusula‘lar sadece SILVA tarafından üretildiği için SILVA pusula‘sı ve Silva yöntemi diye anılmaya başlayan modern pusula kullanma teknikleri 3 basit adımdan oluşur:
1. Başlangıç ve varış noktalarını pusula ile birleştir. Harita üzerinde gitmek istediğin hayali çizgiyi pusula‘nın bir kenarına gelecek şekilde pusula‘yı haritaya yerleştir.
2. Kerteriz açısını bulmak için döner bileziği döndürerek üzerindeki kırmızı “N” harfini haritanın kuzeyine getir. Kapsül içindeki meridyen çizgileri haritanın kuzey-güney çizgilerine paralel olacaktır. Bileziği kenarındaki referans çizgisine denk gelen açıyı oku.
3. Kerteriz açısını takip et. Pusula‘yı yere paralel olarak gövdene önünde tutarak manyetik iğnenin kırmızı ucu ile kapsülün içindeki kuzey oku üst üste bindir. Buna iğneyi kutulamak da denir. Gidilen yön okunun gösterdiği yön tam olarak haritada gitmek istediğin noktayı göstermektedir. Başını kaldırıp ileri baktığında göze çarpan bir yer şeklini belle ve ona doğru yürü. Bu işlemi hedefe varıncaya kadar tekrarla.
4. (Aynalı Pusula‘da) Aynalı bir pusula kullanırken pusula‘yı öyle tutmalısın ki tabanı yere paralelken hem aynadan pusula tabanını görebilmeli hem de kapaktaki V çentiğinden kerteriz alabilmelisin. V çentiği, aynadaki siyah çizgi ve referans çizgisi aynı doğrultuda olmalıdır.
Kaynak: Adventure Republic www.maceracumhuriyeti.com
Kamp Yeri Seçerken
Kamp yeri seçerken dikkat edilecekler
Güneş batmak üzere artık yürüyüşünüzü sonlandırıp çadırınızı kurmak için bir yer seçmek zorundasınız. Aşağıda çadır yeri seçerken dikkat etmeniz gereken birkaç noktayı sıralamaya çalıştık.
Yaz ve bahar aylarında
Faaliyete başlamadan önce kamp yerleri hakkında araştırma yapın. Daha önce o bölgede kamp yapmış olan arkadaşlarınızla konuşmak en güvenilir yöntemdir.
Kamp yerinizi güneş batmadan 2 saat önce varacakmış gibi hesap yapın. Çadırınızı kurmak, içine yerleşmek için havanın kararmasını beklemeyin.
Tercihen daha önce kullanılmış çadır yerlerine çadırınızı kurun. Bu şekilde hem doğaya daha az zarar vermiş olursunuz hem de başka bir yeri fazla temizlemek için uğraşmazsınız.
Kamp yeriniz su kaynağına yakın olsun. Hem kaynağın temiz kalması hem de kaynaktan faydalanan diğer hayvanları korkutmamak için kamp yeriniz ile su kaynağı arasındaki mesafe yaklaşık 100 metre olmalıdır.
Kalabalık bir kamp yerine çadır kuracaksanız ve gürültüden hoşlanmıyorsanız grubun bir miktar uzağında bir çadır yeri seçebilirsiniz. Siz de akşam gürültülü bir şekilde eğlenmeyi düşünüyorsanız aynı şekilde diğer kampçıların huzurunu bozmayacak mesafede kalmaya özen gösteriniz.
Uzun süreli kamp yapacaksanız çadır yerinizin mutlaka gölgelik bir alanda olmasına dikkat edin. Uzun süre güneş altında kalan çadırınızın ömrünün çok hızlı bir şekilde azalacağını unutmayın.
Rüzgar yönünü tahmin edin ve çadırınızı buna göre en korunaklı olacak şekilde kurun. Ağaçların arası, bir büyük kayanın arka tarafı sizi rüzgardan koruyabilir.
Alçak seviyeli yerlere dikkat edin. Dere yatağı, göl çevresi gibi yerlere kamp kuracaksanız havayı çok iyi gözlemleyin. Eğer ani bir yağmur bastıracak olursa çadır kurduğunuz yeri su basabilir.
Eğer plajda kamp kuracaksanız dalga izlerine bakarak denizden uzağa çadırınızı kurun.
Çadırınızı kurmadan önce zemini mutlaka çok iyi temizleyin, varsa çadırı kurmadan önce çadırın altına bir koruyucu örtü serin. Bu çadırınızın ömrünü ciddi bir şekilde uzatacaktır.
Çadır yerinin mümkün olduğunca düz bir zemine sahip olduğundan emin olun. Eğimli bir çadır yerinde sabaha kadar yattığınız yerden kayabilirsiniz.
Çok elektrikli bir yerde çadır kuracaksanız yıldırım tehlikesinde uzak bir yerde kamp yeri seçin. Büyük kayaların yakınları ve ağaç altları tehlike yaratabilecek yerlerdir. Aynı şekilde baton, kazma yada kürek gibi yıldırım çekebilecek malzemeleriniz mümkünse toprak altına gömün ya da kamp yerinizden uzak bir yere yerleştirin.
Kış kampı
Kar üzeri, doğaya en az zarar veren kamp yeridir. Kar eridikten sonra sizden geriye neredeyse hiçbir iz kalmaz. Karda kamp kurarken de dikkat edilmesi gereken bir çok nokta vardır.
Çadır kurmayı düşündüğünüz yerde hayvan izleri varsa başka bir yer seçin. Burası hayvanların kullandığı bir yol olabilir.
Mümkün olduğunca yüksek yere çadır kurun. Kış aylarında soğuk hava aşağı doğru çöker. Vadi içleri en soğuk yerler olacaktır. Sabah güneşin ilk ışıklarının vurduğu yeri seçmek sabah keyifli ve sıcak bir şekilde uyanmanıza yardımcı olur.
Mutlaka rüzgardan iyi korunan bir yer seçin. Zemindeki kar şekillerinden o bölgenin ne kadar şiddetli rüzgar aldığını hesaplayabilirsiniz.
Çadırı kurmadan önce zemini bir kar küreği ile mutlaka iyice kazarak çadır yeri açın. Çadırı kurduktan sora çadır yüksekliği kadar kar duvarı yapın.
Olası çığ koşullarını gözlemleyin ve bu tehlikeden uzak bir yere çadırınızı kurun.
Sonuç olarak doğaya mutlaka saygı ile yaklaşın ve mümkün olduğunca temiz bırakın.
Kaynak: Adventure Republic / Ulaş Ersin www.maceracumhuriyeti.com
