Kamp

Her Kampçının Bilmesi Gerekenler 2

Çanta Nasıl Hazırlanır ?

 

Canta nasıl hazırlanır

Büyük boy sırt çantası kullanan kişilerin başlangıçta en çok sordukları sorulardan biridir bu. Bu garip, şekilsiz şeye nasıl bu kadar çok malzemeyi sığdıracağız! 

Sırt çantasının yerleştirme şekli sırt çantanızın tipine göre değişmektedir. Eskiden kullanılan dıştan alüminyun çerçeveli çantalar ile günümüzde daha yaygın kullanılmakta olan içten destekli çantalar vücudu farklı noktalarda sardıkları için farklı şekillerde yerleştirilirler. Burada daha çok içten destekli çantaların yerleştirilmesine değineceğiz.

 

Çanta yerleştirmedeki temel mantık çanta ağırlık merkezinin mümkün olduğu kadar vücut ağırlık merkezimize yakın olmasını sağlamaktır. Bu sayede hareket ederken çantanın momentumu bizi fazla etkilemez ve daha konforlu bir taşıma sağlamış oluruz. Bunun için ağır malzemeleri vücudumuza yakın olacak şekilde yerleştirmeliyiz.

 

Bundan sonra akla gelen ilk şey “büyük hacimli uyku tulumunu ve çadırı ne yapacağım?” olacaktır. Bu iki malzeme çantanın içine koyacağınız muhtemelen en büyük malzemeler olacaktır. Uyku tulumunu yerleştirmeden önce mutlaka bir sıkıştırma torbasına koymanızı tavsiye ederiz. Bu şekilde uyku tulumu çanta içinde çok daha az yer kaplayacaktır. Bundan sonra tulumu çantanızın en altına yerleştirebilirsiniz. Çadır için ise en rahat taşıma yöntemi parçalara ayırarak taşımaktır. Çadırlar genellikle çubuklar, çadır tentesi ve iç kumaşı olarak üç parçadan oluşurlar. Bir partneriniz varsa bunları bölüşebilirsiniz. Çadır çubuklarını en rahat çantanızın dış yan kısmında taşıyabilirsiniz, kumaş parçasını ise çantanızın içerisine yukarı yakın bir yere koyabilirsiniz. Özellikle yağışlı havalarda yapacağınız yürüyüş sonunda çadıra kamp yerinde çabuk ulaşmak sizin daha az ıslanmanızı sağlayacaktır.

 

Kıyafetleri taşımanın iki yolu vardır, birincisi bunları bir torbaya koyup çantaya tıkmak; bu şekilde tüm giysileriniz bir arada bulunur. İkinci yöntem ise çantanın içerisindeki boşluklara tıkıştırmaktır. Bunun için en uygun yerlerden birisi uyku tulumunuzun çevresidir. Giysilerinizin buruşmaması için ne kadar çaba sarfederseniz sarfedin buruşacaklardır! O yüzden hiç uğraşmadan bulduğunuz en küçük deliklere tıkıştırmaya çalışabilirsiniz.

 

Bir başka malzeme grubu ise yağmurluk, içecek ve yiyeceklerinizdir. Yağışlı bir havada yapılan yürüyüşlerde yağmurluğunuzu çantanızın en üst cebine ya da yan ceplerinden birisine koyabilirsiniz. Yağmur başladığında çantayı çıkartıp yağmurluğu bulmak için çantanın derinliklerini kurcalamak çok hoş olmayabilir.
İçeceğiniz mutlaka kolay erişebileceğiniz bir yerde olsun. Bunun için en uygun yer yan ceplerden birisidir. Çantayı çıkarmaya gerek kalmadan partnerinizden çantanızın yanından mataranızı size uzatmasını isteyebilirsiniz.
Yiyecekleriniz, içeceğiniz kadar yakında olmak zorunda değildir. Bir şey yemek için durduğunuzda zaten çantanızı çıkartacağınız için yiyeceğinizin çantanın iç kısmında olmasında fazla sakınca yoktur.

 

Son olarak tuvalet kağıdınızı ulaşabileceğiniz en yakın yere koyun. Doğanın sizi ne zaman çağıracağı belli olmaz!

 

Burada anlatmaya çalıştıklarımız çanta yerleştirmede size sadece bir fikir vermesi amacı ile hazırlanmıştır. Herkes kendi çanta yerleştirme tarzına birkaç kamp sonunda kavuşacaktır.

 

Son söz… Çantanızı hazırlarken mutlaka bir liste ile ön hazırlık yapın. Unutulmamalıdır ki bir kampta en çok ihtiyaç duyacağınız şey evde unutulandır!!
İyi kamplar.

 


Kaynak: Adventure Republic / Ulaş Ersin www.maceracumhuriyeti.com

 


Çadır Seçimi

Çadırların sınıflandırılması..
Çadırlar kendi aralarında çok farklı şekillerde sınıflandırılabilirler. Kullanılan mevsimlere göre, tasarımlarına göre, yapılacak aktiviteye göre bunların en yaygın kullanılanlarıdır. Ama tüm dünyada en çok kabul gören sınıflandırma çadırların kullanılan mevsimlere göre sınıflandırılmalarıdır. Bu sınıflandırma 2 mevsim (nadiren yapılır), 3 mevsim, 4 mevsim ve 5 mevsim çadırlar olarak yapılmaktadır.

2 mevsim çadırlar sadece yaz aylarında yağışın hiç beklenmediği ya da çok az bir şekilde çiselediği rüzgarsız koşullar için uygun olabilirler. Genellikle tek bir katmandan oluşurlar ya da sadece çadırın bir miktarını kapayan bir tentesi vardır. Çadırı ayakta tutan pol adı verilen çubuklar genellikle fiberglastan yapılır ve şiddetli rüzgara dayanamazlar.

3 mevsim çadırlar hemen hemen her türlü yağışta rahatlıkla kullanılabilir. Sadece şiddetli rüzgarlı ve rüzgarla birlikte şiddetli yağışın olduğu koşullar için uygun olmayabilirler. Kısacası dağcılık koşulları hariç her türlü koşulda kampçılık için kullanılabilir. Çadır polleri genellikle fiberglas olur, alüminyum kullanan üreticiler de mevcuttur. Dış tente kumaşı yere kadar inerek çadırı her türlü hava şartından korur.

4 mevsim çadırlar dağcılık da dahil olmak üzere her türlü koşullarda konforlu bir şekilde kullanabileceğiniz tipte çadırlardır. Bu çadırlarda kullanılan kumaşlar, poller ve diğer malzemeler zorlu koşullar düşünülerek üretilmiştir. Kış dağcılığında rahatlıkla kullanılabilir.

5 mevsim çadırlar yüksek irtifa dağcılığında kullanılan özel tasarımlara sahip çok güçlü çadırlardır. Bunlarda 4 ya da daha fazla çadır polü kullanılarak dayanım en üst seviyeye çıkartılmıştır.

 

Çadır tasarımları ve parçaları..
Çadır tasarımları bir çok farklılıklar göstermektedir. Günümüzde en yaygın kullanılan tasarım kubbe formuna sahip “dome çadırlardır”. Bu tip çadırlarda iki ya da daha fazla polün üstten kesişerek kubbe formu elde edilir. Bu şekil sayesinde çadırın iç hacmi eski tasarım üçgen çadırlara oranla daha geniş olduğu gibi rüzgara karşı direnç de daha fazladır.

Çadırda kullanılan iskeleti oluşturan çubuklara genellikle “çadır polü” adı verilir. Bu malzeme çadırdan çadıra göre değişse de ağırlıklı olarak 3 mevsim çadırlarda fiberglas malzeme kullanılır, 4 mevsim ve daha güçlü çadırlarda ise özel ısıl işlemden geçmiş alüminyum malzeme kullanılır. Fiberglas malzeme çok soguk hava şartlarında esneme özelliğini yitirdiği için şiddetli bir rüzgarda çabuk kırılabilir. Buna karşılık alüminyum malzeme ise soğuk koşullarda bile esneyerek çadırın dayanımını arttırır. Pol kalınlıkları 8 – 9,5 mm arasında değişebilir.

Çadırların dış tentesinde ve tabanda kullanılan kumaşlar tamamen su geçirmez kaplama ile işlenmiştir. Bu sayede her türlü yağış koşullarında çadırın içerisine su giremez. Bunun yanında dikişlerin de bantlanmış olmasına dikkat etmekte fayda vardır.

İç tentenin kumaşları içeride oluşan su buharını dışarıya atabilmek için nefes alabilir kumaşlardan üretilirler. Çadırın nefes alabilmesini sağlamak için iç tente ve dış tenteyi mutlaka birbirine temas etmeyecek şekilde kurmak gerekir. Bunu sağlamak için dış tenteyi yardımcı ipler ile mutlaka iyi şekilde germek gerekir.

Çadır kurarken dikkat edilecekler..

 

·  Çadırı hava şartlarına göre en uygun yere kurmaya dikkat ediniz.

 

·  Çadırın kapısı rüzgara ters yöne bakacak şekilde kurunuz.

 

·  Hava koşulları iyi bile olsa mutlaka çadırınızın tentesini iyi şekilde geriniz.

 

·  Yanınızda çadır tamir kiti ve yedek ip taşıyınız.

 

·  Kar kamparında çadırı rüzgara karşı sağlamlaştırmak için etrafına kar duvarı örebilirsiniz.

Kaynak: Adventure Republic / Ulaş Ersin www.maceracumhuriyeti.com

 

 


Doğa ve Ayakkabı

Yeni bir yürüyüş ayakkabısı aldınız. Evet çok sertler, hele alışık değilseniz ilk kullanımda sizi rahat ettirmek yerine tam bir işkenceye dönüşebilirler. Bunu yaşamamak için aşağıdaki tavsiyelerimizi göz önünde bulundurmanızı tavsiye ederiz.

Herşeyden önce acele etmemeniz gerekiyor. Ayakkabıların ayağınıza alışması ve sizin ayakkabılara alışmanız için bir miktar zamana ihtiyacınız var. Unutmamanız gereken bir şey var ayaklarınız ayakkabılar kadar sert değillerdir. O yüzden ilk dikkat etmeniz gereken, ayakkabıyı kullanmaya başlamadan en geç bir hafta kadar önce satın almaktır.

Değişik marka ya da model ayakkabıların açılmaları farklı süreler alabilir. Sert ayakkabıların açılma süresi daha uzun olabilecekken yumuşak bir ayakkabıyı bir hafta içerisinde alıştırabilirsiniz. Özellikle tamamı kalın deriden oluşan ayakkabıların alışması oldukça uzun sürebilir.

Ayakkabıyı mağazada denedikten sonra satın almaya karar vermeden önce mutlaka ayağınıza tam uyum sağladığından ve numaranın doğru seçilmiş olduğundan emin olun. Mutlaka yürüyüş sırasında kullanacağınız tipte bir çorapla deneyerek kararı verin.

Temel ayakkabı alıştırma prosedürü

 

·  Ayakkabıyı aldıktan sonra evin içinde deneyerek başlayın. Mutlaka kullanacağınız çoraplarla birlikte deneyin ve bağcıkların iyice sıkılmış olmasına da dikkat edin. Dilin içeride katlanması ayakkabının rahatsızlık vermesini sağlayacaktır.

 

·  Eğer evde deneme süresi boyunca dayanılmaz rahatsızlıklar hissediyorsanız dışarıda kullanmaya başlamadan önce aldığınız yere götürüp bir başka model ya da numara ile değiştirebilirsiniz. Eğer emin olmadan önce dışarıda giymeye başlarsanız ve ayakkabı ayağınıza vurursa değiştirme şansınız kalmaz.

 

·  Ayakkabının doğru seçildiğine inanıyorsanız artık dışarıda giymenin vakti gelmiştir. Öncelikla ayakkabıyı şehirde basit yürüyüşler yaparak deneyin. En ufak vurma başlangıcında ayakkabıları çıkartın ve ayağınıza bir gün dinlenme süresi verin. Unutulmamalıdır ki ufak sorunlar uzun zaman sonra büyük problemlere yol açabilirler.
Bu şekilde her seferinde yürüdüğünüz mesafeyi ve zamanı arttırarak ayakkabının ayağınıza tam olarak alışmasını sağlayabilirsiniz.

Ayakkabıların ayağınıza tam olarak alışmaları en iyi ihtimalle bir hafta alacağı için ayakkabınızı yapacağınız etkinlikten daha önce almayı unutmayınız.

Keyifli yürüyüşler..

www.maceracumhuriyeti.com

 


Pusula Yapısı ve Çeşitleri

Pusulanın Yapısı

Pusula, yerin manyetik alanı ile çalışarak yön gösteren cihazdır. Doğada kullanılacak pusulada bulunması gereken temel özellikler şunlardır:

– Serbest dönebilen manyetik iğne, bir ucu diğerinden farklı (kırmızı) renkte olur ki kuzey kolay bulunur.
– Döner kapsül, içi sıvı doludur ve pusula iğnesi bulunur. Kapsülün görevi iğnenin titreşmesini azaltarak daha doğru okuma sağlamaktır.
– Kapsül çevresindeki bilezik 2 derece gösterge ile 0-360 derece arasında dereceler işaretlenir.
– Yön oku ve ona paralel meridyen çizgileri, iğnenin altında yer alır ve kapsül ile beraber döner.
– Referans çizgisi- açı buradan okunur.
– Pusula tabanının dikdörtgen şeklinde ve şeffaf olması, Gidilecek Yön Oku bulunması ve kenarının uzun olması kullanımı kolaylaştırır.
– Cetvel, metrik ve inch olarak işaretlenmiş. Kısa mesafe ölçümlerini kolaylaştırır.

Şart olmasa da, bir pusulanın kullanımını kolaylaştıracak ve doğada gerek duyulabilecek ek özellikler şu şekilde listelenebilir:

– Ayna kerteriz almanızı kolaylaştırır, ayrıca acil durumlarda sinyal vermel ve ışın odaklamak için kullanılabilir.
– Ayarlanabilir bir deklinasyon (manyetik sapma) oku. Kolayca ve güvenilir bir şekilde manyetik sapmayı düzeltmenize yarar. Pusula fiyatını çok arttırmakla beraber kullanmanız gerektiğinde çok mantıklı bir yatırım olduğunu anlarsınız.
– Klinometre (eğim ölçer) , arazideyken yamacın eğimini ölçmenize yarar.
– Büyüteç, haritada iş içe geçmiş işaretleri okumayı kolaylaştırır.
– Romer cetvelleri. 1:25 000 başta olmak üzere çeşitli ölçekler için hazırlanmış bu cetveller haritada koordinat okuma – işaretleme işlemlerin çok hızlı ve doğrulukla yapmanızı sağlar.
– Pusula taşıma ipi, sadece taşımak için değil haritadan mesafe ölçmek için kullanılır.
– Su terazisi ve gece aydınlatması bazı özel amaçlı pusulalarda opsiyonel olarak kullanılabilir.

 

Pusula Çeşitleri
Doğada kullanılan modern pusulaların çeşitleri standart plaka (a), aynalı (b), askeri (d) ve kutu(prismatik) (c) olarak sıralanabilir. Askeri tip ve kutu pusulalar doğa sporcusunun ihtiyaç duymadığı kadar hassas ölçüm yapabilirler, bu sebeple biraz daha kullanımları daha karmaşıktır. Çoğu kişinin ihtiyacı standart ya da aynalı pusulalardır. Oryantiring yapmak için ise en kullanışlı model parmak pusulalardır (e). Haritaya takılan ataç pusulalar (f) temel oryantiring için uygundur; tek başına veya yedek olarak taşınabilir. Belli başlı markaları Silva, Suunto, Recta ve Brunton’dur.

Oryantiring Pusulası
Oryantiring, temeli koşmak ve hız olan bir spordur. Pusulanın kolay kullanılması, rahat ve hızlı okunması, koşarken iğnesinin titrememesi, iğnenin ani yön değişikliklerine hızla tepki vermesi (tercihen hiç yön değiştirmemesi) istenir. Bu yüzden yarışma tipleri son derece hassas iğnelere sahiptir. Son yıllarda parmak veya bilekte taşındığı için haritayı tutmayı ve okumayı kolaylaştıran modeller yaygın olarak tercih edilmektedir. SPECTRA renk sistemi hızlı pusula okuma için geliştirilen yalın ve güvenilir bir sistemdir.

Oryantiring Sporu ve Pusula Kullanımı
Spora yeni başlayanların kavraması ve kabul etmesi gereken en önemli nokta şudur: Oryantiring harita okumaya dayanır. Pusula, haritayı doğru yöne çevirmeye (yönüne koymaya) ve belirli seviyenin üzerinde daha hızlı ilerlemek için kullanılır. Oryantiringçi çok nadir olarak tamamen pusula ile yön bulur. İyi bir oryantiringçi pusulanın sadece nasıl kullanımını değil ne zaman kullanılacağını da iyi bilir.

SILVA 1-2-3 Yöntemi® ve SILVA SPECTRA Sistemi öğrenmesi ve uygulaması çok kolay tekniklerdir.

Kaynak: Adventure Republic www.maceracumhuriyeti.com

 

 


Outdoor ve Solunum Hastalıkları

Havaların ısınmasıyla birlikte hepimizde kendimizi tüm kış kapattığımız dört duvarın arasından dışarılara atma duygusu artmaya başladı. Kimimiz kendimizi sokaklara , kimimiz doğaya vurmaya başladık. Siz de benim gibi şehir yaşamından bunalıp kendinizi ilk fırsatta doğaya atanlardansanız ne mutlu size. Ancak bir de benim gibi hem doğayı sevip hem de onun alerjenleri ile savaşmak zorundaysanız keyifli haftasonu kaçamaklarınız kabusa dönüşebilir. Hele olay alerji boyutunda kalmayıp astım boyutundaysa dikkat edilecek daha fazla nokta var demektir bu. İlk yapmanız gereken şey bununla yaşamayı öğrenmek olmalıdır. Önce kendiniz bu yaşam biçimine alışıp, sonra da çevrenizdekileri hastalığınız hakkında bilinçlendirmeniz gerekir. Çevrenizdekileri bilinçlendirebilmeniz için önce sizin hastalığınızı tanıyıp onu alt etme yollarını öğrenmeniz gerekmektedir.

 

Nasıl birşey bu astım?
Astım akciğerlere kadar olan hava yollarını yani bronşları etkileyen bir hastalıktır. Bu hava yolları soluduğumuz havayı burundan itibaren akciğerlere kadar ulaştırır. Sağlıklı bir kişide bu soluma olayı kolayca gerçekleşir. Astımlı bir kişide ise bazı dönemlerde nefes alma zorluğu meydana gelir. Astım atağı sırasında bronşlar daralır ve havanın geçişi zorlaşır. Bu hava yolu daralmasının bazı nedenleri vardır. Bunlar:

 

Bronşları çevreleyen kasların kasılması sonucu hava yollarının daralması

 

Bronşun içini saran zarın şişmesi

 

Hava yollarında mukus ( sümük – balgam ) adı verilen yapışkan bir salgının aşırı salınması ve bu salgının hava yollarını yer yer tıkaması

 

Bronşlar daraldığı zaman solunum işini yapmak için daha büyük çaba sarf edilir. Akciğerlere giren hava daralan bronşlardan dışarı çıkarken zorlanır. Hasta bunu nefes darlığı veya göğüste sıkıntı şeklinde ifade edebilir. Bu sırada hasta ıslık sesine benzer bir ses çıkarır. Akciğere girmiş hava daralmış olan bronşlardan dışarı çıkarken, hasta aşırı zorlanırsa, normalde soluma işi için kullanılmayan boyun, göğüs, omuz ve karın kaslarını kullanır ve daha sık solur.

 

Astımın sebebi tam olarak bilinmese de bu hastalıkta hava yollarının bazı uyaranlara aşırı duyarlı olduğu bilinmektedir. Bu uyaranlar hava yollarını uyararak astım atağı oluşumuna neden olurlar. Bu uyaranları şöyle sıralayabiliriz:

 

Allerjenler
Normal kişilere hiçbir zararı olamayan allerjenlere, allerjik astımı olan bir kişi maruz kalınca bir allerjik reaksiyon olur. Bu reaksiyon sırasında tahriş edici bazı kimyasal maddeler yapılır ve hava yollarındaki dokuların içene salınır. Kişi hem allerjik hem de astımlı ise astım atağı geçirir. Bu allerjenlerin bazıları şunlardır:

 


Ev tozu, ev tozu akarları ( böcekler )

 

Çiçek tozları ( polenler )

 

Küf

 

Hayvan tüyü

 

Enfeksiyonlar
Solunum yolu enfeksiyonları ( grip, nezle ) astımlı kişide hava yollarını uyararak astım atağına neden olabilir. Bu enfeksiyonlar okul ve / veya kreşe giden çocuklarda sıktır.

 

Hava değişimi
Mevsim değişimi, hava ısısının değişmesi ( özellikle soğuk hava ) ve nem oranının artması, astımlı bir kişide hava yollarını uyararak astım atağına neden olabilir

 

İrritanlar (tahriş ediciler)
Bazı maddeler duyarlı olan bronşları tahriş edebilir. Bu maddeler şöyle sıralanabilir: Sigara dumanı, hava kirliliği, saç spreyleri, parfümler, temizlik maddeleri ve keskin kokular. Astımlı bir kişinin yaşadığı evin içinde hiç kimsenin sigara içmesine izin verilmemelidir.

 

Egzersiz
Astım hastası olan kişiye doktoru tarafından yapılan ilk uyarı açık havada fazla efor harcayacağı sporlar yapmamasıdır. Bunun iki nedeni vardır: Birincisi zaten büyük oranda alerjen kökenli olan astım açık alanda olduğunuz sürece alerjenlere maruz kalacağınız için önerilmez. İkinci neden ise astmanın belirleyici özelliği olan nefes darlığı fazla efor harcanan sporlar yapıldığında sizi daha da zor duruma sokacaktır. Örneğin sabahları açık havada yapılan koşu astım hastası biri için hiç önerilmeyen bir egzersiz türüdür. Hem sabah saatlerinde açık havada alerjen oranı daha fazladır hem de yapılan koşu nefes almanızı zorlaştıracaktır.Ancak egzersiz öncesi uygun ilaç alımı ile astım atağı önlenebilir. Astma hastası birine önerilen en ideal spor yüzmedir.

 

Astımı olan biri doğaya çıkarken nelere dikkat etmeli?

 

Durum böyleyken doğaya çıkmaya karar verdiğiniz andan itibaren hem kendinizi hem de çevrenizdekileri bu faaliyete hazırlamanız gerekmektedir. Faaliyetin ne olduğu ve ne boyutta olduğu önemli değildir. Önemli olan sizin o faaliyete çıkacak olmanız ve orada herhangi bir ters durumla karşılaşmamanızdır. Çünkü kendinizin yanında faaliyete katılan diğer insanları da düşünmek zorunda olduğunuzu unutmayın. Astım nöbetiniz sırasında size nasıl bir müdahalede bulunması gerektiğini bilmeyen arkadaşınızın düşeceği durumu bi
düşünsenize…Öncelikle doktorunuza gidip yapacağınız faaliyet hakkında bilgi vermeli ve onun önerilerini almalısınız. Sonra da sizinle birlikte faaliyete katılacak arkadaşlarınıza, özellikle en yakınınızda duracak olan arkadaşınıza bu ayrıntıları aktarmalısınız.
Çantanızı hazırlarken ilaçlarınız sizin ve yanınızdaki insanların kolay ulaşabileceği bir noktada olmalı ki beklemediğiniz bir anda oluşabilecek tatsız durumlarda bir de ilaçlarınızı aramakla vakit kaybetmeyin. Tabi ilaçların yerini en az iki kişiye daha söyleyin ki nöbet anında siz eforunuzu ilaçlarınızı çantanızdan çıkarmaya harcamayın. Ve doktorunuzun numarasını mutlaka sizinle birlikte faaliyete katılan en az iki kişiye verin.

 

Astım hastalığı olan birinin nöbet geçirdiğini nasıl anlarsınız? Ve neler yapabilirsiniz?

 

Hafif nöbetlerde hasta zaten bunu farkeder ve size bildirir. Ancak durum bazen daha ciddi boyutlarda olabilir. Astım nöbeti geçiren kişinin nefes alıp vermeleri düzensizleşir veya sıklaşır. Bu nefes alıp vermeler sırasında hastanın göğsünden hırıltılı sesler gelir. Ve burun yoluyla alınan nefes yetmediği için hasta ağzından sık sık nefes almaya başlar.

 

Astım hastası biri ile bir faaliyete katılıyorsanız eğer mutlaka kendisinden böyle durumlarda kullandığı özel ilaçları ve o ilaçları çantasında nereye koyduğunu önceden öğrenmelisiniz.

 

Nöbet geçiren kişiyi öncelikle rahat nefes alabileceği bir konumda oturtmalısınız. Ve panik olmasını engellemeye çalışmalısınız. Panik hali nöbeti daha ciddi boyutlara taşıyabilir. Hastayı rahatlattıktan sonra nefesini rahatlatacak inhaler spreyi kullanmasına yardımcı olmalısınız. – ki doktoru tarafından önerilmiş mutlaka bir inhaler spreyi vardır.- İnhaler spreyler böyle durumlarda hastanın daralmış olan hava yollarını açmasına yardımcı olan en önemli ilaçlardan birisidir. Hasta bunun yanında hastalığının boyutuna göre farklı ilaçlar da kullanıyor olabilir. İnhaler spreyden sonra hasta biraz rahatlayacaktır.

 

Hastanın nefes alıp vermeleri normale dönmeye başladığında diğer ilaçlarını da verebilirsiniz. Eğer yaptığınız müdaleler sonuç vermiyor ise hastayı bulunduğunuz noktaya en yakın olan hastaneye götürmelisiniz. Çünkü vücut farklı bir uyaran ile karşılaşmış ve farklı bir reaksiyon gösteriyor olabilir. Hastaneye vardığınızda hastayı muayene eden doktora yaptığınız müdahaleyi ve hastanızın takibini yapan doktorunun telefon numarasını vermelisiniz. Bu aşamadan sonrası doktorların gözetiminde olacaktır.

 

Astım hastası biriyseniz veya astım hastası olan biriyle doğaya çıkmaya karar verdiyseniz; o andan itibaren hem hastayı hem de hastanın yanında olacak kişiyi büyük sorumlulukların beklediğini unutmayın. Herkes kendi sorumluluğunu yerine getirirse yaşanacak tatsız durumlar en az hasarla atlatılabilir.

 

Tatsız durumlarla karşılaşmadığınız keyifli faaliyetler dileğiyle…

Kaynak: Adventure Republic www.maceracumhuriyeti.com

 


Gore-Tex Nedir ?

Gore-Tex nedir? 
Gore-Tex, santimetrekaresinde 1,4 milyar adet gözenek içeren çok ince bir kumaştır. Bu delikler o kadar ufaktır ki sıvı haldeki su zerreciği geçemez ama buhar molekülü rahatlıkla geçebilir. Gore-Tex malzemenin çalışma mantığı işte bu kadar basittir.

Gore-Tex malzeme, nylon veya polyester gibi yüksek performanslı sentetik kumaşlar üzerine lamine edilerek (ısıl işlemle yapıştırma) su ve rüzgar geçirmez fakat bunun yanında nefes alabilir giysiler, eldivenler, şapkalar ve ayakkabılar üretilir. Gore-Tex kumaşlar suyu, karı, ve rüzgarı dışarıda tutarken içeride biriken su buharını dış ortama atarlar. Sonuç mu? Macera sizi ne koşullara sürüklerse sürüklesin daha kuru, daha sıcak ve daha konforlu kalacaksınız.

 

“Su geçirmez” malzeme tam olarak ne demektir?
Tüm dış katman için kullanılan kuşamlar belli bir derece basınca kadar suya dirençlidir. Suya karşı dayanıklı ve su kaydırma özelliğine sahip malzemeler karlı ve ıslak koşullarda belli bir yere kadar sizi korurlar ve nefes alma değerleri de kısıtlı olabilir. Bu malzemeler zorlu şartlara uzun süre dayanamazlar. Bir kumaşın tamamen “su geçirmez” olarak adlandırılabilmesi için uzun süre etkili olabilecek zorlu şartlar altında hiçbir şekilde su geçirmemeli ve nefes almaya devam etmelidir.

 

 

 

Bir kumaş su basıncına kadar ne kadar karşı koyabilirse o kadar su geçirmez anlamına gelir. Yani 3,1 PSI su basıncına dayanabilen bir kumaş 3 PSI basınca dayanıklı kumaştan daha fazla suya karşı dayanıklıdır.

 

Gore-Tex kumaşlar 65 PSI su basıncına dayanabilirler. Bunu daha açık bir örnekle anlatalım: 85 kiloluk bir kişi oturduğunda pantalonda oluşan basınç yaklaşık 3 PSI olur, diz çöktüğünde ise diz bölgesindeki basıç değeri 16 PSI değerine kadar yükselebilir. Gore-Tex malzemenin sahip olduğu bu yüksek basınç değeri sizi şartlar ne olursa olsun kuru tutmaya yeterli olacaktır.

 

”Nefes alma” nedir? Niye bu kadar önemlidir.
Eğer dış katman giysiniz yeterince nefes almıyorsa, suya karşı ne kadar dayanıklı olursa olsun ıslanırsınız! Sıcak ve yağışlı bir havada ya da yoğun hareket halindeyken oluşacak su buharı dış ortama atılamazsa kumaş suya karşı ne kadar dayanıklı olursa olsun siz kendi terinizle içeriden ıslanırsınız. Islak koşullarda kuru kalmak için su geçirmezlik özelliğinin yanında mutlaka iyi “nefes alabilir” bir giysi almak gerekir.

 

Bazı dış katman giysiler nefes almayı havalandırma panelleri ve delikleri ile sağlamaya çalışırlar. Bu yöntem bazı zmanlar etkili olsa da çoğu zaman yeterli olmayabilir ve bu deliklerden içeriye su girebilir. Gore-Tex kumaşlar teri kumaşın üzerinden dış ortama atarlar, dolayısıyla ayrıca bir delik ya da panele ihtiyaç duymazlar.

 

Gore-Tex malzemeler neden bu kadar pahalı?
Sadece dünyadaki en iyi malzeme üreticileri Gore-Tex üretme lisansına sahiptir. Bu üreticiler mümkün olan en iyi malzemeleri, makinaları ve işçiliği kullanırlar. Dünyadaki en hassas kalite kontrollerden birine sahip olan Gore firması her ürünün üretiminden önce prototiplerini defalarca zorlu testlere sokar. Kumaşlardaki tüm dikişler Gore tarafından üretilen Gore-Seam bant ile suya karşı yalıtılmıştır. Bütün bu testlerden ve kontrollerden geçtikten sonra bir giysi Gore-Tex’in su geçirmezdir etiketini alabilir.

Kaynak: Adventure Republic / www.maceracumhuriyeti.com

 

 

Uyku Tulumu Nasıl Seçilir ?

 

Soğuk kamp gecelerinde iyi bir tulumdan başka ne isteyebilirsiniz ki? Güneş battıktan sonra tulumun içine ilk girdiğinizde önce kemiklerinizi titreten soğuğu ardından birkaç dakika geçtikten sonra gelen sıcak dalgasını hissetmek çok büyük bir keyiftir. Bu his geceyi konforlu geçireceğinizin işaretidir.
What else you can want more than a good sleeping bag in cold camp nights? After the sunset, it is a great pleasure to feel the cold when you first entered inside the bag and then the hot wave after a few minutes. This feeling is the sign that you will spend the night comfortably.

Aşağıda iyi bir uyku tulumu seçerken nelere dikkat etmeniz gerektiğini okuyacaksınız.

You will read the points that you must pay attention when you choose a sleeping bag.

Özetlemek gerekirse:

To sum up:

1. Baktığınız tulumun konfor derecesi, en az gecelemeyi düşündüğünüz en soğuk gecenin sıcaklığı kadar olsun. Güvenlik payı için bu değerin birkaç derece altında bir tulum da bakabilirsiniz.

1. The comfort level of the bag that you seek must be as much as the heat of the coldest night. Just to be on the safe side, you can look for a bag which is a few degrees under this value.

2. Kaz tüyü dolgulu uyku tulumları ağırlık/sıcaklık değeri oranında çok iyidirler ve daha fazla küçülebildikleri için çantanızda fazla yer kaplamazlar.

2. Sleeping bags with filling goose feather are very good in terms of weight/heat level and they don’t occupy much place because they can become smaller.

3. Sentetik dolgulu tulumlar ıslandıklarında da sıcak tutmaya devam edebilirler ve ıslandıklarında tüy tulumlara göre daha hızlı kururlar. Aynı sıcaklık değerine sahip bir kaz tüyü tulumdan daha ucuzdur ama daha ağırdır.

3. Bags filling with synthetic can continue to keep you warm and dry more quickly compared to the ones filling with feather when they get wet. It is cheaper than a bag filling with goose feather with the same heat level but it is heavier.

4. Uyku tulumu tasarımı çok önemlidir. Mumya şekilli tulumlar ısı yalıtımını daha iyi yaptıklarından soğuk havalar için tercih edilmelidir. Dikdörtgen tulumlar da ayak kısmında daha fazla konfora sahiptirler ama iç kısmında ısıtmanız gereken hava miktarı da fazladır.

4. The design of a sleeping bag is really important. Mummy shaped bags must be preferred because they provide better heat protection. Rectangle bags are more comfortable in feet part but they have more air quantity inside that you must warm.

5. Tulum ile birlikte çok iyi bir mat seçmeniz gerekir. Ağırlığınızın altında ezilen uyku tulumunun zeminden yalıtım özelliği yoktur. O yüzden mutlaka kalacağınız koşula uygun bir mat seçimi yapmalısınız.

5. You must choose a good mat with the sleeping bag. A sleeping bag which is squeezed by your weight has no heat protection of ground. So, you must choose a mat which is suitable for conditions in which you will stay.

Uyku tulumu nasıl çalışır?

How a Sleeping Bag Works?

Yanlış bilinen bir kanıya açıklık getirelim: Uyku tulumları ısıtmazlar, sadece mevcut olan ısıyı muhafaza ederler. Yani aynen termoslar gibi çalışırlar. İki yüzey arasında hapsedilen hava ısı yalıtımını sağlar. Bu havayı hapsetmek için sentetik dolgular ya da tüy malzeme kullanılır.

Let’s make clear a misunderstood subject: Sleeping bags don’t warm, just protect the stock heat. They work just as thermostats. The air which is stocked between two surfaces provides heat protection. For stocking this air, synthetic fillings or feathers are used.

Bir uyku tulumu seçerken şu faktörlere dikkat etmekte fayda vardır:

These factors are important while choosing a sleeping bag:

Konfor derecesi

Comfort level

Dolgu (sentetik veya tüy)

Fill (synthetic or feather)

Ağırlık

Weight

Paket boyutları

Packet sizes

Şekil

Shape

Kişisel tercihleriniz

Your personal choices

Konfor Derecesi

Comfort Level

Bir uyku tulumunda bahsedilen konfor derecesi geceyi üşümeden geçireceğiniz limit değeri gösterir. Mesela -10 derece olarak bahsedilen bir uyku tulumunda, -10 dereceye kadar üşümeden kullanabilirsiniz bu değerden daha soğuk şartlarda üşüyebileceğiniz anlamına gelir.

Comfort level which is indicated in a sleeping bag shows the value with which you don’t get cold in the night. For example,

Ekstrem derecesi ise bu tulumun içinde donmadan geceyi geçirebileceğiniz minimum değerdir. Bu derecede üşüyeceğinizi garanti ederiz!

Extreme level is the minimum value with which you can spend the night inside this bag without freezing. We guarantee that you will get cold at this degree!

Peki bu değerler ne kadar güvenilir? Dünyada bu değerleri test eden bir çok kurum var. Bazı üreticiler tulumlarını bu kurumlara test ettirip alınan değeri tulumun üzerine basarlar. Avrupa’da geçen sene bir standard yayınlandı. Artık bütün Avrupa kökenli üreticiler bu norma uymak zorunda. Bu norma sahip markaların verdiği değerler daha güvenilir sonuçlar vermektedir. Bir uyku tulumu seçerken bu özelliğe dikkat etmenizi tavsiye ederiz.

How reliable are these values? There are many institutions in the world which test these values. Some producers stamp the given value on the bag by making their bags tested by these institutions. A standard was defined in Europe last year. All Europe based producers have to observe this norm. Values which were given by trademarks having this norm bear reliable results. We suggest you to consider this subject while choosing a sleeping bag.

Uyku tulumunda sıcak kalmanız bir çok etkene bağlıdır:

Your staying warm in the bag depends on many factors:

– Mat olarak kullandığınız malzemenin yalıtımı yeterli değilse, tulumunuz ne kadar iyi olursa olsun geceyi rahatsız geçirmeniz kaçınılmazdır.

– If the protection of the material that you use as mat isn’t sufficient, it is inevitable that you won’t be comfortable during the night no matter how good your bag is.

– Kapalı bir alanda kalıp kalmamanız da konforunuzu fazlasıyla etkiler. Bir çadır içinde konaklamak ile açıkta konaklamak arasında çok fazla fark olabilir. Unutmayın ki çadırda konaklamak açıkta konaklamaya göre en az 10 derece daha sıcaktır.

– The fact whether you stay in a close area or not extremely affects your comfort. There may be many differences between staying in an open area and staying in a tent. Don’t forget that staying in a tent is 10 degrees warmer than staying in an open area.

– Kişinin metabolizması da sıcak bir gece geçirme konusunda etkilidir. Eğer normalde üşüyen bir bünyeniz varsa dahaiyi yalıtımlı bir tulum seçmenizi tavsiye ederiz.

– The metabolism of the person also affects spending a warm night. If you have a cold frame, we suggest you to choose a bag which has more protection.

– Cinsiyet faktörünü de unutmamak lazım. Bayanlar erkeklere göre genellikle daha çabuk üşürler.

– Gender factors shouldn’t be forgotten. Females usually feel cold more quickly than males.

– Tulumun içindeyken giydiğiniz kıyafetler çok önemlidir. Uzun içlikler ve temiz çoraplar soğuk gecelerde en iyi seçimdir. Bunlar aynı zamanda tulumunuzun temiz kalmasına da yardımcı olur. Çok  soğuk havalarda başınıza geçireceğiniz yumuşak bir bere veya balaklava ve boyunluk sıcak kalmak için önemli detaylardır.

– Clothes which you wear while you are in the bag are very important. Heavy clothes and long socks are the best choices for cold nights. They also help your bag to stay clean. A soft beret which you can wear in cold weather, a balaclava and a neck collar are the important materials to stay warm.

– Tulumun fermuarları ve büzgülerinin tam kapalı olduğundan emin olun.

– Make sure that zippers and gatherings of the bag are completely closed.

– Yatmadan önce içtiğiniz sıcak bir çorba ve hazmı kolay yiyecekler sıcak kalmanıza yardımcı olur.

– Before sleeping, a hot soup and foods which are easy to digest help you to stay warm.

– Aynı şekilde yatmadan önce mutlaka tuvalet ihtiyacınızı karşılayın.

– Similarly, relieve yourself before sleeping.

Kaynak: Adventure Republic / Ulaş Ersin www.maceracumhuriyeti.com

Source: Adventure Republic / Ulaş Ersin www.maceracumhuriyeti.com

Tags: Uyku Tulumu, Uyku Tulumu Seçimi

Nasıl Daha Iyi Düşülür ? :-)

Dağ bisikletine biniyorsanız düşmek bazen kaçınılmaz bir olaydır. Ama bu, mutlaka yaralanacaksınız ya da bir yerleriniz kırılacak anlamına gelmez.(Sakın bisiklete binme hevesiniz kırılmasın!!)

Paniğe kapılmadan reflekslerinizi eğitebilir, hatta zaman içinde düşmekten zevk bile alabilirsiniz:). Aslında bisikletten “atlamanın” genelde üç yönü vardır: yana, arkaya ve gidonun üzerinden atlama. Bunlardan ilk ikisini deneyebilirsiniz, ancak üçüncü hareketi deneyerek öğrenmeye çalışmayın, bu düşme tekniğini aklınızın bir köşesinde tutun ve tehlike anında becerebilirseniz uygulayın.

Yana Doğru

Virajlarda, ıslak zeminde veya elcikler bitkilere takıldığında yana doğru düşmek çok kolaydır. Yana düşme ayağın burkulmasına yol açabilir ve bu durumda ayağı eskiden kalpiyelerden çıkarmak oldukça zordu. Neyseki günümüzde SPD sistem sayesinde pedaldan kurtulmak kolay oluyor..Ayağınızı yere basıp, destek almazsanız düşmek kaçınılmaz olur.

Orta bir süratte giderken (20-25 km/saat) düşeceginizi hissettiniz:

Bisikletin yana yattigi taraftaki ayaginizi pedaldan kurtarın ve tüm ağırlığınızı aksi yöndeki pedala aktarmaya çalışın. Bu hareket bir ihtimal dengenizi düzeltebilir. Bu da işe yaramadıysa zemin uygun ise ayağı yere sürterek destek almak düşmenizi engelleyebilir. Tüm bu önlemlere rağmen düşmek kaçınılmaz ise, çarpma şokunu azaltmak üzere ellerinizi gidondan bırakıp, kollarınızla yeri karşılamaya hazır olun. Bu durumda kolları gergin tutmak kırıklara yol açabilir. Daha yüksek süratlerde yana doğru kayma anında gidonu bırakmayıp bisikletten ayrılmamak da çözüm olabilir. Çünkü gidon ve pedalların yüksekliği sizi koruyabilir. Bu özellikle önünüzdeki bir engele çarpmak kaçınılmaz olduğunda (duvar, ağaç, kaldırım, otomobil), arka freni sıkıp, bisikletin yana yatmasını sağlayarak engele ilk önce bisikletin tekerleri veya pedallarını çarptırmak darbeyi büyük ölçüde azaltacaktır.

Arkaya Doğru

Dik bir yokuşta, ağırlığı arkaya verme sonucunda olur. Arkaya doğru düşme durumunda kolların destekleyici pozisyonu alması zordur.

Bisikletin önü arkaya düşmeniz kaçınılmaz olduğunda ayaklarınızı pedallardan çekin ve sele üzerinde geriye kayarak, ayaklarınızı yere basın ve bu arada gidonu bırakmayın. Böylece bisikletin size çarpmasını engellemiş olursunuz.

Bu yöntemi uygun bir alanda deneyebilirsiniz: bisikletinizin ön tekerini iyice kaldırıp, ağırlığınızı da iyice arkaya verdiğinizde yere ne kadar çabuk indiğinizi (düşmeden) hayretle göreceksiniz.

Öne Doğru

Beklenmedik engeller ve dik inişler ağırlığınızın fazlaca öne kaymasına yol açabilir. Bu köpürcük kemiği kırılmalarının en sık nedenidir. Bu yüzden her zaman yana doğru düşmeye çalışın. Eğer öne doğru hareketi engelleyemiyorsanız dengeyi düzeltmek yerine bir an önce gidonu bırakmaya bakın. Zaten bu konumda bisikletin arkası iyice yükselmiş olduğundan, gidonun üzerinden atlamak nispeten kolaylaşır.

Tabii bu arada fren ve vites tellerine takılmamaya dikkat etmek gerekir.

Yere indiğiniz anda bisikletin size çarpmaması için, ya yuvarlanarak eğer dengeli düştüyseniz yani iki ayağınızın üzerine, ya yürüyerek ya da koşarak bisikletten uzaklaşmaya çalışın. Yuvarlanma anında başınızı koruyun (umarız kaskınız başınızdadır).

 Kaynak: www.yesilbisiklet.com  Yeşil Bisiklet Dergisinden (1993)

 


GPS ve Kullanımı Hakkında

GPS bisikletle ya da doğa’da gezerken sürekli yanımda bulundurmaya çalıştığım MAPIST firmasının sponsorluk kapsamında (Saolsunlar) bana sağladıkları bir cihaz.. Magellan Sportrak Map

Bana Aşağıda Detaylar kısmında GPS kullanımı ve detayları konusunda bir makale var. Ben sizlere GPS’i genelde ne için kullandığımız biraz belirteyim.

  • Bisikletle ya da doğada gezerken gideceğim parkuru haritasından incelerim.
  • Gittiğim yerlerdeki önemli noktaları kayıt eder daha sonra Google Earth gibi uydu haritasına yapıştırıp rotamı başkaları ile paylaşırım.
  • Önümdeki yükseltileri ölçer kondüsyon ve nabzımı ayarlamaya çalışırım.
  • Bisikletim ile gerçek uydudan takip ile hız, averaj hız gibi bilgilerimi anlık görüntülerim.
  • Haritasında ilerler; önümdeki rotayı daha iyi analiz edip yolculuğumu daha iyi planlarım.
  • Su geçirmez olduğundan korkmadan kullanırım.

   

 

GPS Sinyalleri

 

 

GPS uyduları L1 ve L2 olarak bilinen, iki radyo sinyali gönderirler. Sivil kullanıcılar için yalnızca UHF bandındaki 1575.42 MHz frekansındaki L1 sinyali açıktır ve “p code” olarak bilinen kodu taşıyan L2 sinyalleri sivil kullanıma kapalıdır. GPS sinyalleri pseudorandom kod, ephemeris data ve almanak bilgisi olmak üzere üç tip bilgi içerirler. Pseudorandom code, alıcının hangi uydudan bilgi aldığını bildirir, uydunun ID numarası bilgisidir. Ephemeris data, uydunun çalışma durumu-performansı hakkında bilgi verdiği gibi, en önemlisi, konum belirlemeye yarayan “zaman” bilgisini de içerir. Almanak bilgisi ise söz konusu uydunun (ve diğer tüm uyduların) kaydedilmiş ve daha sonrası için hesaplanan yörünge bilgilerini içerir. Belli bir zaman sonra hangi uyduların “görülebileceği” hakkında bilgi verir.

 

 

GPS Hayatı Nasıl Kolaylaştırıyor?

 

 

İnsanoğlunun bulunduğu yeri bilmesi, bulunduğu yerden nereye gideceğinin planını yapabilmesi, bir diğerine yer tarif ederken referanslar gösterebilmesi; sosyal ve ekonomik ilişkiler açısından, medeniyetin ilk yıllarından beri her zaman gerekli olmuştur. “Konum” ve “bir adım sonra neyle karşılaşılacağı” bilinmezliklerine, imkanlar ve günün teknikleri dahilinde cevaplar bulmuştur. Konumu belirlemek için önceleri yıldızlardan, diğer coğrafi referanslardan faydalanılmış, gidilmemiş yerler hakkında da gezginlerin hikayelerinden ve en önemlisi de varolan haritalardan faydalanılmış.

 

 

Günümüzde ise “konum” bilgisi daha hassas ve işlevsel biçimlerde elde edilmektedir. Şehir içindeki bir dağıtım elemanı, GPS e yüklenmiş rota sayesinde teslimatını kolayca yapabilmekte, daha önce hiç bulunmadığı bir coğrafyada keşifler yapan bir gezgin, Internet’ten indirdiği rota sayesinde su kaynaklarına, kamp noktalarına ve patikalara ulaşabilmekte; okyanusun ortasındaki bir gemi GPS sayesinde nerede olduğunu görebilmekte, rotasını planlayabilmektedir.

 

 

 

GPS Kullanım Alanları

 

 

GPS ler, konum bilgisinin önemli olduğu her alanda kullanılmaktadır. Savunma sanayi, haritacılık, jeoloji, uzaktan algılama, çevre mühendisliği, inşaat, altyapı çalışmaları, havacılık gibi alanlarda profesyonel (hata miktarları santimetre mertebesine kadar düşebilen) GPSler kullanılırken; turizm, doğa sporları, avcılık, telekomünikasyon, veri toplama vs. gibi alanlarda da 1-3 metre hassasiyetinde olan el GPSleri kullanılmaktadır.

 

 

GPS Bileşenleri

 

 

GPS 3 ana bileşenden oluşmaktadır:

 

 

v      Uzay Kısmı

 

v      Yer Kontrol Kısmı

 

v      Kullanıcı Kısmı

 



 

Uzay Kısmı:

 

GPS uyduları sistemin uzay ayağını oluştururlar. Uydular yer küreden 20200 km uzaklıkta 6 ayrı yörüngede seyrederler. Her yörüngede 4 adet olmak üzere toplam 24 uydu yeryüzüne kendi konumlarını bildiren sinyaller gönderir.

 

 

Yer Kontrol Kısmı:

 

GPS uydularının kontrolü, yörünge hesaplamaları, başka kaynaklardan alınan atmosferik bilgilerin uydulara gönderilmesi, uydu yörünge konumlarının doğrulanması ve hesaplanması gibi işlemler için yer kontrol ağı kurulmuştur. Dünya üzerinde 5 noktada kontrol merkezi vardır.

 

 

Kullanıcı Kısmı:

 

Sivil ve Askeri GPS alıcıları bu sistemin Kullanıcı Ayağını oluşturur. Uydulardan gelen bilgilerle kendi konumunu hesaplayan alıcılar kullanıcı beklentilerine göre çeşitli farklılıklar gösterirler.

 

 

 

GPS Alırken 

 

Her ekipmanda olduğu gibi GPS seçerken de kullanım amacınıza göre bir model seçmelisiniz. GPSlerin doğa sporlarında kullanım için üretilenlerinden tutun; askeri, araç içi, uçak ya da denizcilik amaçlı kullanım için üretilen modelleri de mevcuttur. Doğa sporlarında kullanmak için alacağınız GPS’in , su geçirmez olmasına, nokta kapasitesine, pil ömrüne, 12 kanallı olmasına, altimetre ve pusula sistemi bulundurmasına, harita kapasitesine ve grafik yeteneklerine dikkat etmelisiniz. Ayrıca GPS ekranlarının büyüklükleri, renkli olup olmaması da sizin için önemli olabilir.

 

 

 

GPS alıcıları değişik ihtiyaçlar için bir çok tipte üretilmişlerdir. GPS seçiminde kullanılacak saha en büyük önemi arzetmektedir. Bu seçimde kasanın doğa şartlarına uygunluğu, su geçirmezlik seviyesi (En Az IPX7 seviyesinde korumalı olmalı), suya düştüğünde kaybolmaması için yüzebiliyor olması temel kıstaslar olarak ele alınabilir.

 

Son zamanlarda faaliyete geçen sabit uydulardan da (WAAS -Amerika için ve EGNOS -Avrupa için) sinyal alınabiliyor olması elde edilecek pozisyonun hassasiyeti açısından önemlidir. Yeni nesil tüm alıcılarda bu özellik vardır ve mutlaka cihazda olması istenmelidir.

 

    

 

GPS alıcısı olarak haritalı modeller seçilecek ise ülkemize ait verilerin bulunması, bu verilerin kullanıcıya maliyeti sorgulanmalıdır. Ayrıca cihazın hafıza kapasitesine nelerin yüklenebileceği ve güncellemelerin mümkün olup olmadığı ve yine maliyeti belirlenmelidir. Harita içeriği olarak karayolları ve şehir haritalarının yanında son yıllarda diğer bir çok ülkede olduğu gibi Topoğrafik haritalarında kullanımı mümkün hale gelmiştir. Bu harita ile bir dağın arkasındaki topoğrafik şeklin nasıl olduğu, dik bir yamaç veya ovanın mı bulunduğu o yere gitmeden dahi tespit edilebilmektedir. Örneğin doğa gezintilerine çıkmadan önce GPS üzerindeki yol ve topoğrafya bilgisi üzerinden yürüyüş rotalarının tespiti arazi eğimleri de dikkate alınarak olgunlaştırılabilir.

 

Uygulamanın durumuna bağlı olarak kullanıcı zaman zaman cihazın standart kayıt kapasitesini zorlar. Diğer bir deyiş ile standart haritalarda bulunmayan tırmanış rotası, kamp yerleri gibi yerleri haritalamak isteyebilir. Bu gibi durumlar için kullanıcı mutlaka alıcının WAYPOINT ve TRACKLOG sayı kapasitesini öğrenmelidir. Son zamanlarda geliştirilen bazı alıcılarda kullanılmaya başlanan harici hafıza kartları bu kapasiteyi oldukça artırmı


Yorumları Göster

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Güncel yazıların her hafta emailinize gönderilmesini istiyorsanız bültenimize abone olun.
Bu web sitesini ziyaret etmeniz ve bu site vasıtasıyla sunduğumuz hizmetlerden yararlanmanız sırasında, size ve talep ettiğiniz hizmetlere ilişkin olarak elde ettiğimiz bilgilerin ne şekilde kullanılacağı ve korunacağı işbu “Gizlilik Politikası”nda belirtilen şartlara tabidir. Bu web sitesini ziyaret etmekle ve bu site vasıtasıyla sunduğumuz hizmetlerden yararlanmayı talep etmekle, işbu “Gizlilik Politikası”nda belirtilen şartları kabul etmektesiniz.

1. Bilgilerin Kullanılması ve Korunması

Üyelerimizle ilgili olarak elde ettiğimiz bilgiler, kendi sırlarımıza gösterdiğimiz özen derecesinde gizli olarak korunmaktadır. Bu bilgilere ancak, üyemizin talep ettiği hizmeti yerine getirmek amacıyla ve hizmetin gerektirdiği ölçüde, şirketimiz personeli ve sigorta şirketlerinin personeli tarafından ulaşılabilmektedir.

Bilgisayar korsanlığı yoluyla koruma sisteminin etkisiz bırakılması hallerinde doğacak zararlardan dolayı Geziyorum.net sorumluluk kabul etmemektedir.

2. Bilgi Kaynakları

Sizinle ilgili olarak elde ettiğimiz bilgiler, size en uygun hizmeti sunmamızı ve bu hizmetlerin kalitesini sürekli olarak artırmayı temin etmeye yöneliktir. Bu bilgiler aşağıda belirtilen üç şekilde temin edilmektedir.

a. Sizin tarafınızdan sağlanan bilgiler:

Sizin, web sitemizi kullanarak veya e-mail, faks gibi diğer yollarla bize sağladığınız bilgiler tarafımızdan alınmakta ve kaydedilmektedir. Bu yolla elde edilen bilgiler, tamamen sizin özgür iradenizle tarafımıza sağlanmaktadır. Bu bilgileri bize verip vermemekte serbestsiniz. Ancak, size daha çabuk ve kaliteli hizmet sunabilmemiz için, web sitesinde sizden talep edilen bilgilerin tamamını vermenizi öneriyoruz. Ayrıca, talep ettiğiniz hizmetin gerektirdiği zorunlu bilgileri vermemeniz durumunda talebinizin yerine getirilmesinin mümkün olamayacağı tarafınızdan dikkate alınmalıdır.

Verdiğiniz bilgilerin doğru ve eksiksiz olması sizin sorumluluğunuzdadır. Yanlış, yanıltıcı veya eksik bilgi vermeyiniz. Yanlış, yanıltıcı veya eksik bilgi verilmesi veya beyanlarda bulunulması, talep
ettiğiniz sigortanın geçerliliğini, bizim ve/veya sigorta şirketinin size ve/veya sigortalıya karşı olan sorumluluklarını ve poliçeye dayalı sigorta tazminatı talep haklarını etkileyebilecektir.
Böyle bir durumda Geziyorum.net hiç bir sorumluluk kabul etmez. Yanlış, yanıltıcı veya eksik bilgi vermeniz nedeniyle Geziyorum.net bir zarara uğradığı takdirde, bu zararı tazmin yükümlülüğü tarafınıza aittir.

b. Otomatik olarak sağlanan bilgiler:

Web sitemizi ziyaretiniz sırasında, bilgisayarlarımızın sizi otomatik olarak tanımasına yarayan ve “cookies” olarak adlandırılan tanımlama sistemi yoluyla, daha önce sitemize yaptığınız ziyaretler, aldığınız hizmetler gibi hususlarda elde edilen bilgilerdir.

Bilgisayarınızın “yardım” menüsünde, bu özelliği kısıtlamak veya tamamen etkisiz hale getirmek için ne yapmanız gerektiğini bulabilirsiniz. Ancak, bu şekilde elde ettiğimiz bilgiler size vereceğimiz hizmetin daha çabuk ve kaliteli olmasında kullanılacağından, bu özelliği açık bırakmanızı öneririz.

c. Diğer kaynaklardan sağlanan bilgiler:

Sigorta poliçelerinizin zamanında yenilenmesi ve adres, telefon numarası gibi bilgilerinizin güncel tutulması gibi amaçlarla, sigorta yaptırdığınız sigorta şirketlerinden, ticaret sicili gibi kaynaklardan elde edilen bilgilerdir.

3. Diğer Kullanım Şartları

Burada belirtilen şartların dışında, web sitemizi ziyaret eden ve/veya hizmet talebinde bulunan herkes, “Kullanım Koşulları ve Hukuki Şartlar” bölümünde belirtilen hükümleri de okumuş ve içeriğini aynen kabul etmiş sayılır.

“Gizlilik Politikası” ve “Kullanım Koşulları ve Hukuki Şartlar” bölümlerindeki hükümler ve bu hükümlerde Geziyorum.net tarafından zaman zaman yapılan değişiklikler, Geziyorum.net ile sizin
aranızda kurulan hukuki ilişkinin tamamını oluşturur ve tarafları bağlar. Aksi yazılı olarak ayrıca kararlaştırılmadıkça, Geziyorum.net‘e karşı, bu hükümlere aykırı hiç bir talepte bulunulamaz ve
hak ileri sürülemez.

Yukarı